KONTROLÜNE - Almanca'ya çeviri

• Kontrolle
• zu kontrollieren
• die Steuerung

Kontrolüne Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Joker Gambolu öldürür ve onun adamlarını kontrolüne alır.
Der Joker tötet Gambol und übernimmt die Kontrolle seiner Männer.

Şu anda gemimin kontrolüne sahip. Tsiolkovsky enfeksiyonunun kurbanı olan, Genç Wesley Crusher.
Zugegebenermaßen ein Opfer von Tsiolkovsky Infektion, hat jetzt die Kontrolle über mein Raumschiff. Der junge Wesley Crusher.

Bu bölgenin M23ün kontrolüne geçme ihtimali çok yüksek.
Es ist sehr wahrscheinlich, dass diese Zone unter die Kontrolle von M23 gerät.

Sağlık kontrolüne ihtiyacım yok. Enfeksiyonlar gayet iyi.
Meiner Infektion geht es gut, ich brauche keine Untersuchung.

Savaşta limanın kontrolüne gerek duyduğumuzu biliyorlar.
Sie wissen, dass wir für den Krieg den Hafen kontrollieren müssen.

Kontrolüne bir şey yazamadık.
Von Steuerung habe ich nichts geschrieben.

Kontrolüne, bayan!
Kontrollieren, Frau!

Nem kontrolüne sahiptir.
Du hast nicht die Kontrolle.

Ancak bu,“ Psikolojik ihtiyacın kontrolüne neden ne sebep oluyor?”.
Aber das wirft die Frage auf:"Was bewirkt das psychologische Bedürfnis nach Kontrolle?".

Ticaret yollarının kontrolüne finans ticaretini de eklemek uygun olacaktır.
Zur Überwachung der Handelswege sollte die der Finanztransaktionen hinzugefügt werden.

Sarılı burçların kontrolüne yönelik bilgiler, genel olarak en önemli işlemleri açıklamaktadır.
Die Angaben zur Prüfung von gerollten Buchsen beschreiben in allgemeiner Form die wichtigsten Vorgänge.

Bölge daha sonralarında ise tamamen İngilizlerin kontrolüne girmiştir.
Später geriet die Insel unter die Kontrolle der Briten.

Ne olmuş? Olayın hayatını kontrolüne izin veremezsin?
Lass das nicht dein Leben kontrollieren. -Was ist damit?

Artax uydu ağının kontrolüne sahipler.
Sie kontrollieren das Artax-Satelliten-Netzwerk.

Kendimizi ve başkalarını kontrol ettikten sonra… sıra maddenin kontrolüne gelecektir.
Käme Kontrolle über die Materie. Nach der Kontrolle über uns selbst und andere.

Sanırım… hükümetin bir bakanıyım ve storlarımın kontrolüne sahip değilim.
Ich bin Regierungs-Minister und kontrolliere nicht mal mein eigenes Rollo.

Kendi özel hayatımı sizlerin kontrolüne vermiş değilim.
Die Kontrolle über mein Leben gestattet. Ich habe weder euch noch sonst jemandem.

Ama biz sayıların düzenli kontrolüne de inanıyoruz.
Aber wir glauben auch an eine Kontrolle der Zuwanderungszahlen.

Synephrine hcl zararlı bakterilerin kontrolüne yardımcı olur.
Synephrin hcl hilft bei der Kontrolle von schädlichen Bakterien.

Dolayısıyla, köprü inşaat sahasının Batı Almanya kısmı uygulamada Doğu Almanyanın kontrolüne tabi oldu.
Der westdeutsche Teil der Brückenbaustelle war somit faktisch unter Kontrolle der DDR unterworfen.