KONUŞMAKTAN - Almanca'ya çeviri

zu reden
konuşmaya
bahsetmek
söz etmeye
hakkında
sohbet etmek
zu sprechen
konuşmaya
bahsetmek
görüşmek
söz etmek
konuşun
hakkında konuşalım
sohbet etmek
Reden
konuş
konuşuyorum
konuşurum
bahsediyorum
söz
konuşacağım
lafın
Gespräche
sohbet
muhabbet
konuşmak
söyleşi
görüşmeyi
mülakat
diyalog
Gespräch
sohbet
muhabbet
konuşmak
söyleşi
görüşmeyi
mülakat
diyalog
Konversation
sohbet
konuşma
muhabbet ediyorum
konvertör

Konuşmaktan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ancak konuşmaktan fazlasını almanız daha iyi.
Aber es wird mehr erfordern, als nur zu reden.
Sandalye yerleştirmek konuşmaktan daha kolay.
Stühle stapeln ist einfacher als Reden.
Çünkü ben siyaseti pek fazla konuşmaktan hoşlanmam.
Aber ich mag es nicht, allzuviel über Politik zu sprechen.
Sadece konuşmaktan fazlasını yapabiliriz.
Als nur zu reden.
Bağırarak ve aşırı konuşmaktan kaçının.
Vermeiden Sie Geschrei und überlautes Reden.
Ama belli ki İngilizce konuşmaktan çok utanıyordu.
Wahrscheinlich sind Sie etwas zu schüchtern, Englisch zu sprechen.
Çünkü böyle konuşmaktan nefret ediyorum.
Ich hasse es, so zu reden.
Bu tip şeyleri konuşmaktan utanıyorum.
Ich schäme mich, von diesen Dingen zu sprechen.
Susmak ve dinlemek konuşmaktan daha üstündür!
Schweigen und Zuhören ist besser als Reden!
Babanla konuşmaktan korktuğunu söylediğim için üzgünüm, ahbap.
Angst davor, mit deinem Dad zu reden, Alter.
Ancak hâlâ bu konuda açık konuşmaktan korkuyorlar.
Sie scheuen sich aber, offen darüber zu sprechen.
Telefonda konuşmaktan nefret ediyorum.
Ich hasse es, am Handy zu reden.
Birçok hasta bu konuda konuşmaktan çekinir.
Viele Patienten scheuen sich, darüber zu sprechen.
Senden ve tekerlekli sandalyenden konuşmaktan bıktım, usandım artık.
Ich hab's satt, über dich in diesem Stuhl zu reden.
Bu konuyu konuşmaktan korkmayın.
Hab keine Angst, darüber zu sprechen.
Ben de seninle konuşmaktan keyif aldım.
Ich fand's auch toll, mit dir zu reden.
Çok hızlı konuşmaktan kaçının.
Vermeiden Sie es, zu schnell zu sprechen.
Dediğim gibi, işle ilgili konuşmaktan hazzetmiyorum.
Ich habe keine Lust, über Geschäftliches zu reden.
İntihar konusunda doğrudan konuşmaktan çekinmeyin.
Haben sie keine angst, direkt über selbstmord zu sprechen.
Bu konuda konuşmaktan bıktım.
Ich bin's leid, darüber zu reden.
Sonuçlar: 339, Zaman: 0.0562

Farklı Dillerde Konuşmaktan

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca