Konuşmayacak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Sen benimle anlaşma yapmadan kimse konuşmayacak.
Benimle bir daha konuşmayacak mısın?
Kimse konuşmayacak.
Artık kimse konuşmayacak!
Tobias, kalıp bu konuda konuşmayacak mısın?
Bundan 10 sene sonra kimse oynatılan futbolu konuşmayacak.
Kimse Griffinle konuşmayacak.
Kimse ayrılmayacak, kimse konuşmayacak.
Benden başka kimse Jenkins ile konuşmayacak.
Kimse seninle konuşmayacak!
Yani konuşmayacak, sakız çiğnemeyecek,
Justin konuşmayacak, çünkü arkadaşı kadar sert biri olduğunu kanıtlaması gerek.
Whitney benimle konuşmayacak, kaynanam adamı öldürür.
Benimle konuşmayacak bir daha.
Konuşmayacak. Ona'' Şaşırtmaca'' yapmayı dene.
Konuşmayacak. Onu nerede tutuyorsunuz!
Sessiz kalacak, konuşmayacak, bağırmayacak ki… diğer adamlar gibi ölmesin.
Konuşmayacak mısın, Bartowski?
Konuşmayacak mısın, Bartowski?
Konuşmayacak. Ben yarım saat boyunca konuşmaya çalışıyordum.