KONUŞMUYOR - Almanca'ya çeviri

redet
konuşmak
konuşuyor
söz
bahsetmek
hakkında konuşmalıyız
konuşabilir miyiz
hakkında konuşmak istiyorum
spricht
konuşmak
görüşmek
konuşuyor
konuşur
söz
bahsetmek
hakkında konuşalım
konuşabilir miyim
görüşebilir miyim
hakkında konuşmak istiyorum
schweigt
sessiz
susmak
sessizdir
suskunluğu
susturmak
reden
konuşmak
konuşuyor
söz
bahsetmek
hakkında konuşmalıyız
konuşabilir miyiz
hakkında konuşmak istiyorum
sprechen
konuşmak
görüşmek
konuşuyor
konuşur
söz
bahsetmek
hakkında konuşalım
konuşabilir miyim
görüşebilir miyim
hakkında konuşmak istiyorum
rede
konuşmak
konuşuyor
söz
bahsetmek
hakkında konuşmalıyız
konuşabilir miyiz
hakkında konuşmak istiyorum
sprach
konuşmak
görüşmek
konuşuyor
konuşur
söz
bahsetmek
hakkında konuşalım
konuşabilir miyim
görüşebilir miyim
hakkında konuşmak istiyorum

Konuşmuyor Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Sonra bir bakmışım, kızım bile benimle konuşmuyor.
Und plötzlich will meine Tochter nicht mehr mit mir sprechen.
Sessiz Çoğunluk Büyük bir çoğunluk hiç konuşmuyor.
Von der großen, normalen Mehrheit rede niemand.
Kimse seninle konuşmuyor.
Niemand redet mit dir.
Yeni ortağım benimle pek konuşmuyor.
Mein neuer Partner spricht kaum mit mir.
Dannyyle Tim bu yüzden seninle konuşmuyor.
Deshalb reden Danny und Tim nicht mehr mit dir.
Biliyorum. Max başka şey konuşmuyor.
Ich weiß, Max sprach nur davon.
Babasıyla konuşmuyor.
Seinen Vater sprechen.
Genelevde bulunan kimse konuşmuyor.
Niemand vom Bordell redet.
Burada kimse İngilizce konuşmuyor.
Hier spricht niemand Englisch.
Hiçkimse benimle konuşmuyor.
Keiner will mit mir reden.
Burada kimse benimle konuşmuyor.
Niemand hier will mit mir sprechen.
Hiçbir dadı benimle konuşmuyor.
Keine von den Nannys redet mit mir.
Hep dinliyor, hiç konuşmuyor.
Hört immer zu, spricht nie.
hiç konuşmuyor.
nie reden.
Burada kim doğru konuşmuyor acaba?
Wer darf hier Recht sprechen?
Cheryl hala önemli bir şey hakkında konuşmuyor.
Cheryl redet immer noch nicht über wichtige Dinge.
O konuda hiç konuşmuyor.
Er spricht nie drüber.
Bunun beraber aşılabilecek bir şey olduğunu biliyorum… ama o kendi problemi olduğunu düşünüyor ve benimle konuşmuyor bile.
Und jetzt will er nicht mal mehr mit mir reden.
kültürel çok rahatlatıcı ve konuşmuyor.
kulturell nicht sehr entspannend und sprechen.
Burada kimse konuşmuyor.
Niemand hier redet.
Sonuçlar: 647, Zaman: 0.0259

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca