KOPARDI - Almanca'ya çeviri

riss
yırtılabilir
kopamaz
yırtılması
koparabilir
ayırır
brach
kırmak
çiğnemek
kırılır
yıkmak
kırılabilir
bozmak
kırar
kır
kıracaksın
ihlal
herausgerissen
sökecekler
çıkartacak

Kopardı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Demek ki öğretmenin seni uyuşturdu ve sonra parmağını kopardı?
Dein Lehrer hat dich mit einem Pfeil betäubt und dir den Finger abgehackt?
Bir Makineli tüfek Scobienin sağ kolunu kopardı.
Ein Maschinengewehr schoss Scobies rechte Hand ab.
Lester onunla tüm bağları kopardı.
Lester brach alle Verbindungen ab.
Dodgerın sol meme ucunu daha rahimdeyken kopardı.
Er riss Dodgers linken Nippel im Mutterleib ab.
Ve… doğruca Laceye getirdi. Beni kopardı.
Das zerbrach mich. Und brachte mich zu Lacey zurück.
Makineli tüfek ateşi Scobienin sağ elini kopardı.
Ein Maschinengewehr schoss Scobies rechte Hand ab.
Bu ailemi benden kopardı.
Ein Mann muss seine Familie ernéhren.
İtaatsizlik insan ilişkilerini daha da kopardı.
Ungehorsam brach die menschlichen Beziehungen weiter auseinander.
Bir kılıçla adamın kafasını kopardı.
Er hat dem Typen mit einem Schwert den Kopf abgeschnitten.
Maduro, Kolombiya ile diplomatik ilişkileri kopardı.
Maduro brach diplomatische Beziehungen zu Kolumbien ab.
Yerkesikle ilişkilerini kopardı.
sie ihre Kontakte zu Damaskus abbrechen.
Sonunda Sav ilk parçasını kopardı.
Endlich biss er das erste Stück ab.
Beecher adamın tekinin sikini kopardı.
Beecher hat den Schwanz von irgendeinem Scheißkerl abgebissen.
Kulağını ısırarak kopardı.
Sie beißt sein Ohr ab.
Herkes üstünde oturduğu sandalyeyi ayağı altına aldı ve bir bacağını kopardı.
Jeder hat seinen Stuhl, auf dem er draufsaß, unter seine Füße genommen und ein Stuhlbein abgerissen.
Mercedes kadife gibi meyvenin yanına gitti ve onu kopardı.
Mercedes näherte sich der samtartigen Frucht und pflückte sie.
ABDli turist 600 yıllık heykelin parmaklarını kopardı.
Tourist bricht 600 Jahre alter Statue den Finger ab.
Riyad, Tahran ile diplomatik ilişkilerini kopardı.
Riad brach die diplomatischen Beziehungen zu Teheran ab.
Bunun üzerine Tiflis, Moskova ile arasındaki diplomatik ilişkileri kopardı.
Tiflis bricht diplomatische Beziehungen zu Moskau ab.
Savaş bizi değiştirdi, birbirimizden kopardı.
Der Krieg hat uns verändert, uns auseinander gerissen.
Sonuçlar: 76, Zaman: 0.0522

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca