KOVALAMACA - Almanca'ya çeviri

die Jagd
av
avlanmak
avlamak
avcılık
kovalamaca
hunt
peşinde
Verfolgungsjagd
kovalamak
araba kovalamacası
takip
yüksek hızlı bir takip
zu jagen
avlamak
kovalamak
avlanmayı
avı
uçurmaya
peşinden
Nachlaufen
takip
peşine
kovalamaca

Kovalamaca Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Kovalamaca ve zaman yolcul.
Eine Klang- und Zeitreise.
İki saattir kovalamaca devam ediyordu.
Zwei Stunden dauerte die Verfolgungsjagd.
Kovalamaca, kaza ve yangın hakkındaki her şeyi.
Eine Verfolgungsjagd, ein Crash, ein Feuer.
Polislik sadece silahlar ve kovalamaca değildir.
Polizeiarbeit ist nicht nur Glanz und Schießeisen.
Oyun gibi, kovalamaca oynar gibi.
Das ist wie Fangen spielen.
En büyük devlet sırrı açığa çıksın istemiyorsanız bu kovalamaca burada bitecek.
Wenn Sie das größte Staatsgeheimnis bewahren wollen, endet diese Jagd hier und jetzt.
Bu kovalamaca saçma.
Diese Jagd ist absurd.
Yangın, kovalamaca.
Das Feuer, die Verfolgungsjagd.
Starling City limanı. Kovalamaca.
Starling City Hafen, 10-80.
Ama bazen gerçekten sadece kovalamaca kesmek istiyorsun.
Aber manchmal will man wirklich nur auf die jagd schneiden.
İzleyin Washingtonda silahlı kovalamaca.
Schüsse in Washington Nach Verfolgungsjagd!
Ama başka nerede bu aborjin whalemen, Kırmızı-Men, Nantucket yaptı kano içinde sally Leviathan kovalamaca vermek için?
Wo sonst als aus Nantucket hatte die Ureinwohner Walfänger, die Red-Men, zuerst sally in Kanus zu jagen, um den Leviathan zu geben?
Yani sonrasında olan her şey… soygun, kovalamaca, vurulma… Troyun ölmesi… bunların hiçbiri senin verdiğin bir karardan ötürü olmuş olabilir mi?
Alles, was danach passierte, der Raub, die Verfolgung, die Schießerei, Troys Tod,?
Bildiğin üzere Do Hyeon-suyu kovalamak onları Baek Hee-seonga götürmeyecek.
Du weißt, die Jagd auf Do Hyeon-su wird sie nicht zu Baek Hee-seong führen.
Chasei kovalamak'' yazan Tiara Garrett.
Der Titel lautet"Chase- Die Jagd", von Garrett Tiara.
Irk, özellikle kovalamak için yetiştirilmiş ve kurtlarla savaşmış.
Rasse speziell für die Jagd gezüchtet und kämpfe mit Wölfen.
Bu daha büyük ve hızlı gemiyi kovalamak gurur meselesi gibi oldu.
Die Jagd auf dieses größere, schnellere Schiff riecht langsam nach Stolz.
Ben kaçıyorum, onlar kovalıyor kuzey, güney,
Weil ich weglaufe, verfolgen sie mich. Ich könnte nach Norden,
Eğer onu kovalamak istiyorsan, git kovala..
Wenn du ihr nachjagen willst, dann jag ihr nach.
Kovalamak, yakalamak, hapsetmek!
Verfolgen, einsperren!
Sonuçlar: 44, Zaman: 0.0528

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca