KOVMAYA - Almanca'ya çeviri

feuern
kovmak
ateş
ateşle
işten atman
rauswerfen
kovmak
atmak
dışarı atmak
kapı dışarı
dışarı atamazsın
kapı dışarı etmek
zu vertreiben
kovmaya
uzaklaştırmak
çıkarmak
geçirmesine
dağıtarak
zu entlassen
kovmak
işten çıkarmaya
azletmek
taburcu etmeye
salıverme
zu verjagen
kovmaya
rauszuekeln
zu verbannen
kovmak
yasaklamak
sürgün etmek

Kovmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Her fırsatta çalışanları kovmaya çalışan adama.
Der bei jeder Gelegenheit Angestellte feuert.
Gray mültecileri kovmaya çalışıyor.
Gray versucht, die Flüchtlinge rauszuwerfen.
Onu 3 senedir kovmaya çalıştılarını ama onun işini kimsenin istemediğini söyledi.
Er versucht schon seit 3 Jahren ihn zu feuern. Aber niemand will seinen Job.
Peki sonradan beni kovmaya çalıştığını Yoon Hee biliyor muydu,?
Wusste Yun-hui, dass du das ausnutzen wirst, damit ich entlassen werde?
Hizmetçilerimiz onları kovmaya çalıştı ama Billy bağırmaya başladı.
Unsere Angestellten wollten sie wegschicken, aber Billy schrie.
Hala beni kovmaya çalışacak mısınız?
Ihr wollt mich noch immer wegschicken?
Proletaryayı sahip olduğu mevzilerden kovmaya sürükleyen nedenlerin neler olduklarını pek iyi biliyoruz.
Wir kennen sehr wohl die Ursachen, die dazu geführt haben, das Proletariat aus seinen Positionen zu verdrängen.
Haversham şu seni Kovmaya çalışan adam mı?
Ist Haversham der Typ der versucht hat dich zu feuern?
Beni kovmaya çalıştılar.
Sie wollten mich entlassen.
Beni de kovmaya çalıştılar, ama onu almadan gitmem dedim.
Sie wollten mich rauslocken, aber ohne sie gehe ich nicht.
temsilcini kovmaya hazırsın.
deinen Agenten zu feuern.
Mesaj var mı? Bir saat içinde Anthony cesaretini toplayabilirse seni kovmaya gelecek?
Anthony kommt gleich, wenn er den Mut findet, Sie zu feuern. Irgendwelche Nachrichten?
Tüm günümü seni kovmaya çalışarak geçirdim.
Ich habe den ganzen Tag versucht, dich zu feuern.
Sanırım onu kovmaya çalışırdım.
Versucht, ihn zu feuern.
Daire. Tamam, seks için yalvarmamı sağla ve sonra beni kovmaya başla.
Na, klar. Sie bettelt dich um Sex an und dann wirfst du sie aus der Wohnung.
Bir gün Juanito bizi kovmaya karar verdi.
Und eines Tages beschloss Juanito, uns rauszuschmeißen.
Seni bir mezuniyet balosundan daha kovmaya beni zorlayacak mısın,?
Zwingst du mich schon wieder, dich von einem Ball zu werfen?
Şimdi de beni kovmaya çalışıyorsun.
Und jetzt wollen Sie mich. Sie verjagten meinen Vater.
Adam beni toprağımdan kovmaya çalışıyordu.
Er wollte mich von meinem Land werfen.
Gelse bile kovmaya çalışıyor.
Wenn sie ihn zu vertreiben versucht.
Sonuçlar: 55, Zaman: 0.0603

Farklı Dillerde Kovmaya

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca