KUBBE - Almanca'ya çeviri

• Kuppel
• Dome
• Kuppeln
• Dom
• die Sphäre

Kubbe Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Kubbe değil, ben.
Ich. Nicht die Kuppel.

Çünkü kubbe kalsifiye.
Weil die Kuppel verkalkt.

Kubbe manyetize edildiğinde öldü.
Sie starb, als die Kuppel magnetisch wurde.

Belki Kubbe de yumurtayı geri istiyor.
Vielleicht wollte die Kuppel das Ei auch zurück.

Dravus! Dravus! Kubbe bozulmuş.
Dravus! Dravus! Die Kuppel ist kaputt.

O yumurta, bu Kubbe, şu kız.
Das Ei, die Kuppel, dieses Mädchen.

Bunun olmasını Kubbe sağladı.
Die Kuppel sorgte dafür.

Kubbe güç kaybediyor.
Die Sphäre verliert Energie.

Pallan, kubbe çöküyor.
Pallan, die Sphäre kollabiert.

Kubbe açılıyor.
Kuppel geöffnet.

Üçgensi kubbe. Üçgensi kubbe..
Ein gewölbtes Giebeldreieck.

Kubbe çıktıktan sonra Çinin… bize saldırma tehdidi savurduğunu biliyor muydunuz? Ne konuştun?
China hat gedroht, uns wegen der Kuppel anzugreifen.- Worüber?

Bu dünyanın Kubbe hakkında yalan söylediğine dair internet sitem.
Ich sage der Welt, dass über die Kuppel gelogen wird.

Kubbe hâlâ burada.
Die Kuppel ist noch hier.

Babam da o kubbe yüzünden eve giremiyor.
Dad kann nicht nach Hause, wegen der Kuppel.

Kubbe ortaya çıkmadan önce tanıdığım eski Angie gibi davranmaya başlıyorsun.
Langsam benimmst du dich wie die alte Angie vor der Kuppel.

Kubbe gibi görünüyor.
Sieht aus wie eine Kuppel.

Kubbe duvarları tıkanırsa, içeri hava giremez.
Wird die Wand der Kuppel verstopft, kommt keine Luft mehr durch.

Ne hakkında? Kubbe çıktıktan sonra Çinin bize saldırı tehdidinde bulunduğunu biliyor muydunuz?
China hat gedroht, uns wegen der Kuppel anzugreifen.- Worüber?

Kubbe altından iletişim kurmamızın tek yolu bu.
Das ist der einzige Weg, um aus der Kuppel heraus zu kommunizieren.