KUMARBAZ - Almanca'ya çeviri

Spieler
kumarbaz
oyuncular
futbolcu
Gambler
kumarbaz
Zocker
kumarbaz
büyük oyuncular
oyuncu
ist spielsüchtig

Kumarbaz Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Joseph, Fatimanın babasının kumarbaz olduğunu söylemişti.
Joseph sagte mir, Fatimas Vater war Spieler.
Ve yaşlı bir adamdı. -Bu kurban Johnny Diamonddu. Kumarbaz.
Der Mann war ein Spieler und hieß Johnny Diamond.
Bir de bana kumarbaz derler.
Man nennt mich den Spieler.
Kumarbaz DArbynin kardeşi misin sen?
Du bist der Bruder des Spielers D'Arby?
Kumarbaz Safsatası( İng. gamblers fallacy).
Trugschluss des Spielers(en: Gambler's fallacy).
Bu kumarbaz ve maceracılar arasında hiçbir şüphe yoktur.
Es besteht kein Zweifel, dass unter den Spielern und Abenteurer dort.
Evet, kumarbaz samimiyete para ödemez, limitlere öder.
Ja. Der Freier zahlt nicht für die Intimität, sondern für deren Begrenzung.
Kumarbaz olan sensin.
Du bist der Spieler.
Kumarbaz olman bunu daha da kötü kılıyor.
Sie sind ein Spieler, das noch weniger.
Belki kumarbaz bahsi kaybetmiştir ama ödemek zorunda olmadığını düşünmüştür.
Doch vielleicht verliert der Spieler seine Wette und beschließt, am Ende nicht zu zahlen.
Hadi, kumarbaz kumarbaza karşı bana paramı geri kazanma şansı tanı.
Na los. Von Spieler zu Spieler. Gib mir'ne Chance, was zurückzugewinnen.
Demir Bankasında bizler kumarbaz değiliz, Lord Tyrell.
Wir sind hier keine Spekulanten an der Eisernen Bank, Lord Tyrell.
Ama belki de kumarbaz bahsi kaybedince… hiç para ödememeye karar verir.
Und beschließt, am Ende nicht zu zahlen. Doch vielleicht verliert der Spieler seine Wette.
Kumarhanede kumarbaz olmaktan daha iyi tek bir şey var.
Nur eine Sache ist besser als ein Spieler in einem Kasino zu sein.
Ama belki de kumarbaz bahsi kaybedince… hiç para ödememeye karar verir.
Aber vielleicht verliert der Spieler und entschließt sich, doch nichts zu zahlen.
Kumarbaz ve yaşlı bir adamdı.
Der Mann war ein Spieler und hieß Johnny Diamond.
Ben kumarbaz değilim.
Ich wette nicht.
Kumarhanede kumarbaz olmaktan daha iyi tek bir şey var.
Und es gibt nur eins was besser ist, als ein Spieler in einem Casino zu sein.
Ne aktris ne kumarbaz olarak onunla boy ölçüşemem!
Ich komme wohl weder als Schauspielerin noch als Spielerin an sie ran!
Kumarbaz ve ucuz Meksikalı karılarla olmayı seviyor.
Er ist ein Spieler und mag billige mexikanische Ärsche.
Sonuçlar: 192, Zaman: 0.0352

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca