KUMU - Almanca'ya çeviri

Sand
kum
sands
kumlu

Kumu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Kireç taşını değil de kumu konuşuyorduk. Bir dakika.
Moment. Es ging doch um Sand, nicht um Kalkstein.
Buradan aldığın kumu geri koy. Bir köprünün geri dönmesini istiyorsan.
Lege den Sand zurück, den du von hier genommen hast. Wenn Sie möchten, dass eine Brücke zurückgeht.
Kumu temizlemek için sonra burada kalıyorsanız elinizi kaldırın.
Hand hoch, wer anschließend hilft, den Sand wegzuräumen.
Tamam. Kumu ben temizlerim.
Fein, ich werde den Sand wegräumen.
Kumu dökünce zaman geriye dönüyor.
Wenn der Sand entweicht, dreht das die Zeit zurück.
Kumu çok yumuşaktır… üstelik kıçını isilik yapmıyor.
Der Sand ist so weich, man kriegt nicht mal Ausschlag am Po.
Kumu getirin.
Holt den Sand.
İsrailoğullarının sayısı denizin kumu kadar çok olsa da.
Wenn die Zahl der Söhne[oder Kinder] Israels auch wäre wie der Sand am Meer-.
Kedilerin kedi kumu her zaman temiz olmalıdır.
Der Katzen Fressnapf muss stets sauber sein.
Ey İsrail, halkın denizin kumu kadar çok olsa da.
Denn wenn auch dein Volk Israel wie der Sand des Meeres wäre.
Genç arkadaşımız Volkan KUMu ve Hüsamettin Güneymani.
Unser junger Freund Volker KUM und Hüsamettin GÜNEYMAN sind von uns gegangen.
Ayakkabılarını çıkar ve kumu hisset.
Zieh nur deine Schuhe aus und fühle den Sand.
Deniz kumu kadar kuş;
so zahlreich wie der Sand am Meer.
İsrail halkı kıyıların kumu kadar kalabalıktı.
Israel war so zahlreich wie der Sand am Meer.
Herhangi bir risk almayın ve kedinizin dışkıları için her zaman kedi kumu kullanın!
Riskiere nicht und benutze immer Katzenstreu für den Klobesuch deiner Katze!
Bu, ciğerlerindeki kumu açıklar.
Deswegen der Sand in seinen Lungen.
Burada o yükseklikte bir ısı kumu cama çevirebilir.
Bei dieser Hitze muss sich der Sand in Glas verwandelt haben.
Yaklaşık 10 yıl önce Mauiden gelen kumu ilk gördüğümde,
Ich begann mich vor zehn Jahren für Sand zu interessieren, als ich zum ersten Mal Sand aus Maui sah,
Bilirsin yaşlı dişi, kumu çalılardan temizlemek için kazdığında… yumurta gömmeye çalıştığı dışında herşey aklıma geldi ama… bunu yapıyorum, 3 yumurta ve ben de onları kutuya koyuyorum.
Kommen Sie. Als das alte Mädchen anfing, im Dreck bei den Büschen zu graben… dachte ich an alles, nur nicht daran, dass sie Eier Verbuddeln könnte.
birazcık tükürükle uzaylı kumu karıştırır… yeni bir şeyler çizer, böylece her şey devam eder durur.
jemand sieht sie… mischt außerirdischen Dreck mit Spucke, malt etwas Neues… und das Ganze geht weiter.
Sonuçlar: 165, Zaman: 0.0307

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca