Kurşunu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Heller kurşunu yaptı, ben de silahı.
Şampiyonun bakışları kurşunu delip geçebilir.
Her iki kurşunu da laboratuara göndereceğiz.
Tek yapmam gereken kurşunu çıkarmak…- Elbette.
Da Vinci de kurşunu bronza çevirecek bir makina yaptı.
İki kurşunu da labaratuara göndereceğiz.
Kurşunu çıkartmam gerekiyor.
Bunun sayesinde kurşunu altına çevirebilirsin.
Anlatmaya çalıştığım Tanrının kurşunu durdurabilmesi… kolayı pepsiye çevirebilmesi ya da siktiğimin araba anahtarlarımı bulmasıydı.
Kurşunu bulduk.
At parayı, yoksa kurşunu yersin.
Kurşunu yok, bir şey yok.
Allahım… Benden kurşunu çıkardılar mı?
Kistlere biyopsi yapın, kurşunu bulacaksınız.
O katilin kurşunu, babamın başlattığı şeyi durduramayacak.
Kurşunu hemen çıkarmalıyız.
Yine de kurşunu çıkarmak lazım.
Benim silahımla toprağa ateş edip kurşunu aldın. Otopsi odasında.
Kanı durdurmak, kurşunu çıkarmaktan çok daha önemli!
Metalurji uzmanımız, William Dowdun üstünden çıkan kurşunu inceledi.