Kuyruğun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
İki boynuzlu, uzun kuyruklu, güçlü bir kükürt kokusu?
Hep kuyruk istemişimdir.
Yemişler, kuyruğu yemişler… ve botulismden ölmüşler.
Kendi kuyruğunu yiyen bir yılan.
Köpek için kuyruk sallamak istemeyiz.
Kuyruğunu tekrar yapıştırmaya çalışıyordum ve düştü.
Kuyruk ne kadar eskiyse oni de o kadar güçlü oluyor.
Bu yüzden beni boynuzlu… kuyruklu ve ayaklarım yerine toynaklarım varmış gibi düşünün.
İşte kuyruk da gitti.
Hiçbir kuyruk sonsuza dek kalmaz. Kuyruğum! .
Kuyruğum yanıyor be!
Kuyruğu da.
Evet yavru domuzların kuyruğunun kesildiğini görmek çocuklar için zordur, bunu anlıyorum.
Kuyruğu ile itilir.
Bırak kuyruğumu. Bana bu kuyruğu yüce Aslan verdi!
Sadece kuyruğum olsa?
Kuyruğunu suya sokar. Bir tilki, bir nehri tam geçeceği sırada.
Şempanzelerin kuyruğu yok mu?
Kuyruğunu kaldır ve rahatla. Ateşin.
Vurdum, kuyruğunu da yedim.