Labirente Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Beni labirente götür.
Nereye gittiğini bilmiyorsan, labirente atılmış bir fare gibi olursun.
Labirente girin ve gücünüzü kanıtlamak
Labirente koyulmuş fareleri inceleyen araştırmacılar iki farklı tür sinyali ayırt etmeyi başardılar.
Adam labirente girer ve labirentten yavaşça yürür.
İlk başta labirente alışmalarına izin verildi.
Nihayet labirente geldiğimize inanamıyorum!
Labirente girip bir çıkıŞ buldun.
Onu yüz yıllar önce labirente mahkum etmiştik.
Haritadan çok bir labirente benziyor.
Çabuk, Majesteleri, labirente çevirin.
cıvık mantarları bir labirente koydular.
Haritadan çok labirente benziyor.
Theseus Labirente girdiğinde, böylece yolunu bulabildi.
Haritadan çok bir labirente benziyor.
Bir haritadan çok bir labirente benziyor.
savaş taktiği düşünüldüğünde sanki gerçek bir labirente benzemekte.
Hafta geçtikten sonra fareler tekrar labirente konulur.
Altı hafta sonra fareler tekrar labirente konuldu.
Pan, Opheliaya son bir şans vererek kardeşini alıp labirente getirmesini söyler.