Laurence Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Aslında Ralph Laureni tamamen kapatmakla ilgili söylentiler de vardı.
Laurenin kişisel hayatı için zamanı yoktu.
Lauren hatte keine Zeit für ein Privatleben.Pilotun, Laurene karşı hisleri olduğunu duydum.
Ich habe gehört, der Pilot stand auf Lauren.LAUREN GILBERT ARKADAŞI… Lauren, şu mesajı dinle.
Lauren, hör dir bitte mal diese Nachricht von Blake an.Laureni iptal edemem, değil mi?
Ich kann Lauren nicht absagen, oder?Lauren, sana yardım etmeye çalışıyorum.
Lauren, ich versuche, dir zu helfen.Eğer Laurene zarar verirsen, senin işini bitiririm!
Wenn du Lauren was antust, mache ich dich fertig!Lauren sana taraman için bir kaç görsel gönderiyorum.
Lauren, ich schicke dir Bilder zum Scannen.Monicanın seninle Denvera gitmesi, Laurenin seninle Miamiye… ve Sidneynin seninle Sydneye gitmesi gibi!
Genau wie Monica nach Denver mitkam, und Lauren nach Miami, und Sidney nach Sydney!Lauren başka bir yemek yarışması mı düzenledi ne oldu?
Hat Lauren euch in einen weiteren Backwettbewerb verwickelt, oder was?Muhtemelen Laureni de kaybettim.
Ich habe dich und vielleicht Lauren verloren.Lauren, bunlar Carmine Tazzi ve Christopher… Moltisanti.
Lauren, das sind Carmine Tazzi und Christopher.Belki Laureni ararım.
Ich ruf mal Lauren an.Laurenin de yaptığı bu.
Das ist also, was Lauren gemacht hat.Laurene anlattın mı?
Hast du's Lauren erzählt?Lauren, ben çok, çok üzgünüm.
Lauren, es tut mir so leid.Lauren Zizes ve Quinn: öfkeli sarhoş kız.
Lauren Zizes und Quinn… die”Furien”-Trinkerinnen.Yeter! Laurenin kızı incelemesi gerek.
Es reicht! Lauren muss.Laureni ne yapacaksın? Herkesi kontrol et dedin.
Lauren?- Du hast gesagt, alle.Laurenin görüştüğü çocuğu biliyorsun, Wes.
Der Junge, mit dem Lauren Zeit verbringt, Wes.
