LIEBERMAN - Almanca'ya çeviri

• Lieberman

Lieberman Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

İsrail Savunma Bakanı Lieberman.
Israels Verteidigungsminister Lieberm.

Seni döndürebilir miyim?” Linda Lieberman.
Was können wir für Sie tun?“ Linda Löwenstein.

Liebermanı nasıl buluruz?
Wo finden wir Lieberman?

Elaine Liebermanı aramıştım.
Ich suche Elaine Lieberman.

Bayan Liebermanı bulmalıyım.
Ich muss Mrs. Lieberman finden.

Bayan Liebermanı bikini ağdası yaptırırken rahatsız edemem.
Ich kann Mrs. Lieberman nicht bei der Haarentfernung stören.

Elaine Liebermanı bulmalıyım.
Ich suche Elaine Lieberman.

Elaine Liebermanla anlaştım Ve kampanya hesaplarıyla ilgili elinde deliller var.
Ich habe Elaine Lieberman als Zeugin. Sie hat Beweise für das Konto.

Elaine Liebermanın bu basın toplantısına gelmesinden emin olsan iyi olur.
Sieh zu, dass Elaine Lieberman zur Pressekonferenz kommt.

Bayan Liebermanın Jack Taylorla konuştuğuna
Ich glaube, Mrs. Lieberman hat mit Jack Taylor gesprochen

Neden bize Liebermandan bahsetmediniz?
Sie haben Lieberman verschwiegen?

Eğer size Liebermandan bahsetmiş olsaydım… siz de projemi tehlikeye atabilirdiniz.
Und hätte ich Lieberman erwähnt, hätten Sie mein Projekt gefährdet.

Liebermanın ne kadar bildiğini öğrenene kadar.
Bis wir herausfinden, was Lieberman weiß.

Ama Ezra Liebermanı hiç kimse ciddiye almaz ki.
Ezra Lieberman… kein Mensch nimmt ihn noch ernst.

Onları bir araya getirmesi olanaksız. Ama Liebermanın elinde sadece birkaç bilgi kırıntısı var.
Die er nicht in Zusammenhang bringen kann. Lieberman hat nur Informationsfetzen.

Celia Liebermanın bu kadar rahatlatıcı olabileceği kimin aklına gelirdi?
Wer hätte gedacht, dass Celia Lieberman so ermutigend sein kann?

Celia Liebermanın… sıkıcı olduğu gerçeğini.
Diese Celia Lieberman… ist langweilig.

Bunu Bill Liebermana göstermem gerekiyor.
Ich muss das Lieberman zeigen.

Liebermanın ne kadar bildiğini öğrenene kadar.
Bis wir wissen, was Lieberman weiß.

Ama Liebermanın sahip olduğu bölük pörçük bir kaç bilgi.
Die er nicht in Zusammenhang bringen kann. Lieberman hat nur Informationsfetzen.