Linus Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Benjamin Linusun adada sorunlu bir geçmişi oldu.
Benjamin Linus verbindet eine ziemlich aufgewühlte Vergangenheit mit der Insel.Benjamin Linusu öldürecekler.
Benjamin Linus umzubringen.Linusa karşı her zaman çok sertti.
Er ging mit Linus immer hart ins Gericht.Linusa da bir şeyler söylemek istiyorum.
Ich will Linus etwas sagen.Linusun asla canını yakamazdım.
Ich hätte Linus nie etwas angetan.Linusu niçin öldürmüş olabilirim ki?
Welchen Grund hätte ich denn, um Linus zu ermorden?Benjamin Linusu daha önce kurtardım ve bunu senin için yaptım.
Ich hab Benjamin Linus schon gerettet.Eminim Linusun da söyleyecekleri vardır.
Ich bin sicher, Linus hat etwas zu sagen.Belki Linusla olan ilişkimi kıskandığın içindir.
Vielleicht bist du neidisch auf meine Beziehung zu Linus.Linusla aranda neler geçiyor lan?
Was zum Teufel läuft da zwischen dir und Linus?Aynen, Linusa ya da diğer prolara ihtiyacın yok.
Genau, du brauchst weder Linus noch einen Profi.Eric ve Linusun bizi beklediğini biliyorsun.
Du weißt doch, dass Eric und Linus auf uns warten.Linusun temizlenmesini istiyorum bu
Ich mußte Linus entfernt kriegen…Benjamin Linusu öldürdüm.
Ich habe Benjamin Linus umgebracht.Hayır. sınıf dizimizdeki Linustum Charlie Brownun arkadaşı sen iyi bir adamsın 3.
Nein. In der dritten Klasse war ich mal Linus in Charlie Brown.Genç LinusUn Öfkesi.
Der Zorn des Linus.Linusun büyükannesi ziyarete hazırlanmaktadır.
Zur Geschichte: Linus' Großmutter kommt zu Besuch.Efendimizin Linusu neden şimdi davet ettiğini bilmiyorum.
Ich weiß nicht, warum Gott, unser Herr, Linus zu sich gerufen hat.Ama Linusun yaptığı şey de yanlıştı.
Aber was Linus machte, war es auch.Linusun nereye gittigini yaziyor.
Da steht drin, wo Linus hingeht.
