Lokantalar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Almanyada lokantalar bölgesel sağlık kurumları tarafından denetleniyor.
Überwacht werden Badeseen in Deutschland durch die Gesundheitsämter der Region.Lokantalar da yardım ederlerdi.
Park yerleri, lokantalar. Gözlerden uzak yerler.
In Parkhäusern, Diners, diese abgelegenen Orte.Belirli insanlar için lezzetli lokantalar.
pazarlar lokantalar, yemekhaneler, tekila,
Benim lokantam varken bundan nefret ederdim.
Lokantayı senin seçtiğini söyledi.
Er sagte, Sie hätten das Restaurant ausgewählt.Lokantasının adını söyle?
Wie heißt sein Restaurant?Burası lokanta Whitney…- Trevor.
Lokantaya dönüyorum.
Bu sabah Margo Lokantasında bir tanıdığımdan ayrıldıktan sonra haber alamadım.
Eine Bekannte von mir, hat heute Morgen Margo's Diner verlassen und wurde seitdem nicht mehr gesehen.Lokanta, onların buz pateni pisti ve bebeği gibiydi.
Das Restaurant war ihre Eisbahn.Bir lokanta açmak istiyorsun ama elinde sadece çin yemek çubukları vardır!
Du willst ein Restaurant nur mit Stäbchen eröffnen!Bhavish Ratna, evli, lokantayı 23 yıl önce karısıyla birlikte almış.
Bhavish Ratna, verheiratet, kaufte das Restaurant vor 23 Jahren mit seiner Frau.Şimdi… Size lokanta için bir teklif veremem.
Nun… Ich kann euch kein Angebot unterbreiten für… ein Restaurant.Üzgünüm dostum, lokanta kapalı. Ayrılın! Hey!
Tut mir leid, das Restaurant ist geschlossen. Hey, auseinander!Bizler lokanta değiliz.
Wir sind kein Restaurant.Lokantaya yemek lazım.
Das Restaurant braucht Lebensmittel.Bu sabah Margo Lokantasında bir tanıdığımdan… ayrıldıktan sonra haber alamadım.
Eine Bekannte von mir verließ heute früh Margo's Diner… und wurde nicht mehr gesehen.Lokantaya yemek lazım.
Das Diner braucht Essen.
