Müjdele Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Ecclesiastic
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Buyurdu ki:“ İçeri al ve kendisini cennetle müjdele.”.
Ey Muhammed kafirlere acı bir azabı müjdele.
Sen hemen onu bir bağışlanma ve çok şerefli bir ödül ile müjdele.
İşte onu bir bağışlanma ve çok şerefli bir mükafatla müjdele.
Onu bağışlanma ve bol bir ödülle müjdele.
Altını ve gümüşü biriktirip de Allah yolunda harcamayanlar… Onlara acı bir azabı müjdele.
Altını ve gümüşü biriktirip de Allah yolunda harcamayanlar… Onlara acı bir azabı müjdele.
ram etti size ve müjdele iyilik edenleri.
sabredenleri müjdele.
acı bir azabı müjdele!
işte onlara acı bir azabı müjdele!
Bunlarıacıklı bir azapla müjdele!
Kendilerinden bir adama:'' İnsanları uyar ve inananlara Rableri katında önemli bir yere sahip olduklarını müjdele,'' diye vahyetmemiz halka garip mi geliyor?
İnananlar ve yararlı işler yapanlara, kendilerine altlarından ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele. Onlara buranın bir ürünü rızık olarak verildiğinde,'' Bu daha önce de rızıklandığımızdır'' derler.
İçlerinden bir adama:'' İnsanları uyar ve inananlara, Rableri katında kendileri için bir doğruluk kademesi bulunduğunu müjdele!'' diye vahyettiğimiz,
mabudunuz, bir mabuttur artık ona teslim olun ve müjdele itaat edip alçak gönüllü olanları!
Korkmayın, çünkü işte, ben size bütün kavme olacak büyük sevinci müjdeliyorum.
Zekeriyya!” buyurdu Allah.“ Biz, sana adı Yahya olacak bir oğul müjdeliyoruz.
Biz de ona, salih kişilerden, üstelik peygamber olacak bir evladı, İshakı müjdeledik.
Gerçekten Biz seni, şimdi ismi Yahya olan bir oğlan çocuk ile müjdeliyoruz.