MAĞLUP - Almanca'ya çeviri

besiegen
yenmek
alt
mağlup
yener
yenebilir
yenilgi
galip
yenelim
Niederlage
yenilgi
mağlubiyet
mağlup
kaybet
başarısızlık
hezimeti
besiegt
yenmek
alt
mağlup
yener
yenebilir
yenilgi
galip
yenelim
geschlagen
yenmek
vurmak
dövmek
yumruklamak
yumruk
dayak
tokatlamak
yenebilir
atıyor
atmasını
Verlieren
kaybetmek
kaybeder
kaybediyor
kaybedebilir
kaybedecek
kaybedebilirsiniz
yitirmek
gewinnen
kazanmak
kazanır
kazanıyor
kazanacak
kazanacağız
galip
kazanç
kazanın
besiegte
yenmek
alt
mağlup
yener
yenebilir
yenilgi
galip
yenelim
schlagen
yenmek
vurmak
dövmek
yumruklamak
yumruk
dayak
tokatlamak
yenebilir
atıyor
atmasını

Mağlup Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
aynı zamanda mağlup da olunmalı.
muss man auch verlieren können.
Guldanı tek başına mağlup edebileceğini düşünseydi böyle bir görüşme talep etmezdi.
Er würde nicht um dieses Treffen bitten, könnte er Gul'dan allein schlagen.
Onları mağlup edebilir.
Er kann sie besiegen.
Del Potro Federeri mağlup etti ve tenisçilerine rüya yarı finalini reddetti.
Del Potro besiegte Federer und verweigerte ein Traum-Halbfinale für die Leute des Tennis.
Tehditler mağlup oldu.
Die Bedrohung war besiegt.
Mağlup olmamıza rağmen olumlu şeyler vardı.
Trotz der Niederlage bin ich positiver Dinge.
Fakat tek başlarına kalırlarsa galip gelemezler ve hepimiz mağlup oluruz.
Aber wenn sie isoliert bleiben, können sie nicht gewinnen, und wir alle werden verlieren.
Guldanı tek başına mağlup edebileceğini düşünseydi böyle bir görüşme talep etmezdi.
Er bäte nicht um dieses Treffen, könnte er Gul'Dan alleine schlagen.
Bizi mağlup edebilecek kimse yok.
Es gibt nichts, das uns besiegen kann.
Bush, Goreu mağlup etti çünkü Nader seçmenleri diğer ikisini de tartıyamadılar.
Bush besiegte Gore, weil die Nader-Wähler nicht in der Lage waren, die anderen beiden zu berücksichtigen.
Mağlup olduklarındaysa birbirlerine düşman kesilirlerdi.
Als der Gegner besiegt war, fielen sie übereinander her.
Ardındansa Udineseye yine mağlup oldular.
Einem Sieg folgte für Udinese erneut eine Niederlage.
Bizi mağlup edemezler.
Sie können uns nicht besiegen.
Tüm rakiplerinizi mağlup edin ve gerçek bir yarış efsanesi olun!
Schlagen Sie alle Ihre Gegner und werden Sie eine wahre Fahrerlegende!
Meade de Lee mağlup Gettysburg Savaşı( 3, 1863 1 Temmuz).
Meade besiegte Lee an der Schlacht von Gettysburg(01-03 Juli 1863).
Tüberküloz mağlup edilebilir önce 2045 yılına.
Tuberkulose besiegt werden kann bis zum Jahr 2045.
Böylece her birine gitti ve'' Seni mağlup ettiğimi kabul ediyor musun?
So ging sie zu jedem Einzelnen hin und fragte:"Akzeptierst du deine Niederlage?
Bu yüzden mağlup etmek ve inandırıcı- doğru mu?”.
Also besiegen und überzeugen- ist das wahr?".
Demokratlar ve McClellan yenerek, o da mağlup Copperheads ve onların barış platformu.
Durch das besiegen der demokraten und mcclellan besiegte er auch die copperheads und ihre friedensplattform.
Bence İngiltereyi mağlup edeceklerdir.
Ich erwarte, dass sie England schlagen werden.
Sonuçlar: 261, Zaman: 0.0311

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca