Mahkûmun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Hapishane olarak faaliyet yaptığı 29 sene boyunca hiçbir mahkûmun kaçış teşebbüsünün başarıyla sonuçlanmadığı bilinmektedir.
Diyelim ki bu özürlü mahkûmun, Fox Riverdaki bereketli eli geri geldi.
Son mahkûmun kasık bölgesinde kıl dönmesi vardı.
Diğer üç mahkûmun durumları nasıl, Keller, Seran ve Ahmadin?
Her mahkûmun kendi odası var.
Onu anladım ama… mahkûmun kaybolduğunu biliyor muydunuz?
Ve kaçan mahkûmun görüntülerine bakmak istiyorsun. Corbell, diyelim ki buraya oturup, Tommy Constantinein.
Kendisine'' Kara Eylül'' adını veren örgüt İçişleri Bakanına 230dan fazla mahkûmun isimlerinden oluşan bir liste vererek serbest bırakılmalarını talep etti.
Bu arada ben de idam cezası yasasında değişikli yapacağım ve mahkûmun seçeneklerini zehirli iğne ve elektrikli sandalyeyle kısıtlayacağım.
Tüm mahkûmlar ondan korkuyordu, katiller bile.
Seni mahkûmların yakınında bir yere göndermem.
Mahkûmların kütüphaneden kitaplara ihtiyaçları var.
Bu gece mahkuma senin göz kulak olmanı istiyorum.
Bunlar mahkumların eşyaları.
Ama mahkumlara gelince.
Mahkûmların bebeğini öpmek istemezsin.
Bir mahkûmu naklediyor olmam gerek.
İşbirliği etmeyen mahkumlara ne yaparız, bilir misin?
Ben mahkumu alayım.
Mahkumları öldürün.