MAKINEYI - Almanca'ya çeviri

Maschine
makine
makinesi
makina
uçak
motor
Gerät
cihazı
aygıt
alet
ekipman
makine
makineyi
ünite
Apparat
cihaz
aparatı
makineyi
makine
alet
aygıtı
telefonu
Kamera
fotoğraf makinesi
Automaten
makine
otomat
makinesi
ATM
makina
bir otomaton
Rechner
bilgisayar
hesap makinesi
makine
das Lifeboat
Maschinen
makine
makinesi
makina
uçak
motor
die Spülmaschine
bulaşık makinesi
Zeitmaschine
zaman makinesi
zaman makinası

Makineyi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Eski Makineyi İzleyin.
Schau zeigt alte Automaten.
Makineyi ver bana.
Geben Sie mir die Kamera.
Yenilikçi bir mekanizma, kullanıcının makineyi çok az güç kullanarak başlatabilmesini sağlar.
Ein innovativer Mechanismus sorgt dafür, dass der Bediener das Gerät mit sehr geringem Kraftaufwand starten kann.
Sizin için bu makineyi yapsaydım onu sadece sihir gibi mi sunardınız?
Wenn ich lhnen diesen Apparat baue, würden Sie ihn nur als Illusion präsentieren?
Makineyi& Sil@ item LDAP search key.
Rechner& entfernen@item LDAP search key.
Daha önce planladığımız üzere 1985e döner dönmez bu şeytan icadı makineyi yok etmeliyiz.
Wir werden wie geplant weitermachen, und sobald wir zuru"ck sind, diese ho"llische Zeitmaschine zersto"ren.
Sonra ben de makineyi açtım, o da eridi.
Ich hab den Toaster angemacht und es ist geschmolzen.
Makineyi yeniden başlatmak gerekebilir. -Evet.
Ja. Vielleicht muss die Maschine neu starten.
Makineyi kapatın ve çamaşırları çıkarın.
Das Gerät ausschalten und die Wäsche herausnehmen.
Neden filmi alıp, makineyi ona geri vermiyorsunuz?
Nehmen Sie den Film und geben Sie Ihr die Kamera zurück?
Açmak için makineyi kırmam gerekti.
Ich müsste einen Automaten aufbrechen.
Ne yapıyorsunuz?- Makineyi durdur!
Bagger anhalten. Was machen Sie da?
Ketumluğunu anlıyorum. Ben sadece makineyi istiyorum.
Ich will nur den Apparat. Ich respektiere Diskretion.
Sekizinci sınıftaki Bill Gates“ anneler fonu” yla alınan makineyi kullandı.
Bill Gates nutzte als Achtklässler den Rechner, den der"Mütterfonds" seiner Schule gekauft hatte.
Şu aynı makineyi senin mağazandan iki katına almıştım.
Für das Doppelte gekauft. Ich hab nämlich genau denselben Toaster bei dir.
Makineyi yeniden başlatmak gerekebilir. -Evet.
Vielleicht muss die Maschine neu starten. Ja.
Makineyi denemek istiyorum.
Ich möchte das Gerät ausprobieren.
Bunun üzerine Bay Doniger makineyi yukarı tutarak göndermemizi söyledi.
Dann entschied Mr. Doniger, die Kamera senkrecht nach oben auszurichten.
Ben sadece makineyi istiyorum.
Ich will nur den Apparat.
Eğer bu lanet makineyi sikmeye başlayacaksan ben taşınıyorum.
Ich ziehe aus, wenn du Maschinen fickst.
Sonuçlar: 958, Zaman: 0.068

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca