MALIYETE - Almanca'ya çeviri

Kosten
maliyeti
masrafları
mal
maliyetler
fiyatı
ücreti
bedeli
pahalı
pahasına
Kostet
maliyeti
masrafları
mal
maliyetler
fiyatı
ücreti
bedeli
pahalı
pahasına

Maliyete Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bireysel maliyet grupları( DIN 276/ Bina inşaatında maliyete göre) aşağıdaki gibi bölünmüştür.
Die einzelnen Kostengruppen teilen sich(nach DIN 276/ Kostenermittlung im Hochbau) wie folgt auf.
Diğer birçok sigorta türü de bireysel riskleri maliyete dahil edecektir.
Genauso wie die meisten anderen Arten von Versicherungen das individuelle Risiko in die Kosten einbeziehen.
Bu nedenle hastanın da maliyete katılması gerekiyor.
Der Patient muss sich an den Kosten beteiligen.
Havalandırma planları tamamen farklı olabilir ve maliyete bağlı olabilir.
Lüftungsschemata können völlig unterschiedlich sein und hängen von den Kosten ab.
Akne ve kremlerden ucuz merhemlerin etkisi maliyete bağlı değildir.
Die Wirkung von billigen Akne-Salben und Cremes hängt nicht von den Kosten ab.
Sınır'' da( frontier) 3 yoldan şunlara sahibiz; 146, 140 ve 118 maliyete sahip olanlar.
Die drei Pfade in der Grenze haben die Kosten 146, 140 und 118.
Örneğin, belirli bir anahtar kelimeyi içeren bir reklam yapmanın ne kadar maliyete sahip olduğunu hesaplayabilirsiniz.
Sie können beispielsweise die Kosten einer Anzeige mit einem bestimmten Keyword prüfen.
Bu maliyete, yeteneklerini fark ettikten sonra seni yanıma ortak alarak oynadığım kritik rol de dâhil.
Nachdem ich deine Talente erkannt habe. Zu den Kosten gehört auch, dass ich dich als Partnerin rekrutiert habe.
Miligramı ya da 40 miligramı üretmek… 10 miligramı üretmekle neredeyse aynı maliyete sahip olduğu için.
Denn die Produktion einer Tablette mit 20 oder 40 Milligramm kostet fast dasselbe wie die 10er.
yan etkilere ve maliyete bağlıdır.
die Nebenwirkungen und der Kosten.
ücret ödemek zorunda kalacaksınız; Ancak, doğal sürücü de maliyete değer!
um auf der Straße zu fahren; Die landschaftliche Fahrt ist jedoch die Kosten wert!
Bize maliyetli olacaktır.
Es wird uns was kosten.
Maliyetin büyük bir kısmı satıcının komisyonuydu.
Der Großteil der Kosten war die Kommission an den Verkäufer.
Maliyeti düşürmek, daha fazlasını üretmek için.
Um Kosten zu senken und mehr zu produzieren.
Sonra, maliyet de var. Maliyet!
Und dann die Kosten.
Maliyeti mümkün olduğu kadar düşük tutmak isterim.
Ich möchte die Kosten niedrig halten.
Turnuvanın maliyeti az değil.
Die Kosten des Turniers sind nicht unerheblich.
Her zaman ne maliyeti ne de mükafatı bilinmeden verilen… ne büyük bir hediye.
Oder den Lohn kennt. Stets gegeben, bevor man die Kosten.
Kısacası, maliyetleri azaltmamız gerekiyor.
Kurzum, wir müssen Kosten einsparen.
Düşük maliyet, sınırsız kaynak…
Weniger Kosten, unbegrenztes Angebot,
Sonuçlar: 63, Zaman: 0.0247

Farklı Dillerde Maliyete

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca