MARKIN - Almanca'ya çeviri

Mark
marc
Mark's
marks
markın
Marcs
mark
Marks
marc
Markles
markleın
marklenin
markın
marklenın

Markın Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Fakat Markın kariyeri oldukça bitmişti.
Aber Marks Karriere war ziemlich vorbei.
Markın arkadaşı mısın yani?
Du und Mark seid also Freunde?
Sadece Markın karısı Maria.
Es ist nur, Marks Frau, Maria.
Markın işi bana vereceğini sanmıyorum. Hayır.
Nein. Mark hätte mir den Job wohl nicht gegeben.
Markın verilerine.
Marks Daten.
Markın artık ihtiyacı olmayacak.
Mark braucht sie nicht mehr.
Biraz önce Markın babası ölmüş.
Marks Vater ist vorhin gestorben.
Markın nasıl bir baba olacağını merak ediyorum.
Ich frage mich, wie Mark wohl als Vater sein würde.
Markın şifresini biliyor musun? Yeterli değil.
Kennst du Marks Passwort?- Das reicht nicht.
Bunlar, Markın Frostun üzerinde bulduğu… planlar ve fotograflar.
Diese Pläne und Fotos fand Mark bei Frost.
Jesse, Markın kardeşi. Jesse Wells.
Jesse… Marks Bruder. Jesse Wells.
Ve Markın. Elbette. Ve Markın.
Und Mark. Und Mark.
Markın bebeğini aldırdım.
Ich habe Marks Baby abgetrieben.
Ve Markın. Ve Markın.
Und Mark. Und Mark.
Markın çek defteri sende mi? Hayır.
Hast du Marks Scheckbuch? Nein.
Markın ortağıyla evli.
Verheiratet mit Marks Partner.
Dyson Frost, Markın silahıyla evsiz bir adamı vurmuş.
Dyson Frost erschoss mit Marks Waffe einen Obdachlosen.
Dyson Frost, Markın silahıyla bir evsizi öldürmüş.
Dyson Frost erschoss mit Marks Waffe einen Obdachlosen.
Markın hayatını yaşamak ofiste bitmek bilmeyen geceler bazen haftalarca gidişi.
Bei dem Lebenswandel von Mark, endlose Nächte im Büro, wochenlange Geschäftsreisen.
Ya bebek Markın çıkarsa?
Wenn das Baby von Mark ist?
Sonuçlar: 502, Zaman: 0.052

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca