MAYFAIR - Almanca'ya çeviri

Mayfair Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Mayfair House yakınlarında yapılacak şeyler.
Aktivitäten in der Nähe von Mayfair House.
Mayfair ile konuş.
Sprich mit Mayfair.
Fakat burası Mayfair.
Aber… wir sind in Mayfair.
Onlar şehrin camdan kulelerinin içinde, Mayfair ve Knightsbridgein işaretsiz kapılarının ardındalar.
Sie sitzen in den gläsernen Hochhäusern der City und hinter unauffälligen Türen in Mayfair und Knightsbridge.
Onlar şehrin camdan kulelerinin içinde, Mayfair ve Knightsbridgein işaretsiz kapılarının ardındalar.
Sie sitzen in den Hochhäusern aus Glas in London, hinter nicht gekennzeichneten Türen in Mayfair und Knightsbridge.
Pitoresk bir vadiye bakan Mayfair Darjeeling, düz ekran TV içeren klasik Hint tarzı odalar sunmaktadır.
Das Mayfair Darjeeling mit Blick auf ein malerisches Tal bietet klassische Zimmer im indischen Stil mit Flachbild-TVs.
Mayfair House, Londranın güzide Mayfair bölgesinin kalbinde hem klasik hem çağdaş daireler sunmaktadır.
Das Mayfair House genießt eine Mischung aus klassischen und zeitgemäßen Apartments im Herzen des renommierten Londoner Mayfair..
Mayfair House, Londranın güzide Mayfair bölgesinin kalbinde
Das Mayfair House bietet eine Mischung aus klassischen und modernen Apartments im
Mayfaire odaklanmamız gerekmiyor mu?
Sollten wir uns nicht auf Mayfair konzentrieren?
Mayfairi ne kadar iyi tanıyorsun?
Wie gut kennen Sie Mayfair?
Mayfairin cinayetini kurgulayana kadar.
Sie wollten Mayfair einen Mord anhängen.
Mayfairi onun önünde öldürdüklerinde bir hata yaptılar.
Sie haben einen Fehler gemacht, als sie Mayfair vor ihren Augen getötet haben.
Mayfairin cinayetini kurgulayana kadar.
Um Mayfair einen Mord unterzuschieben.
Bak… Mayfairi onun önünde öldürdüklerinde bir hata yaptılar.
Also… Dass sie Mayfair vor ihren Augen getötet haben, war ein Fehler.
Kariyerim boyunca Mayfaire güvendim ve takımında olabilmek için canımı dişime taktım.
Ich habe Mayfair während meiner ganzen Karriere vertraut und habe hart dafür gearbeitet, in ihr Team zu kommen.
Mayfairle ilgilendiği yok.
Mayfair interessiert sie nicht.
Mayfairin evinde ofisi var mı?
Hat Mayfair ein Arbeitszimmer?
Bunu Mayfairin yazdığına emin miyiz?
Sicher, dass Mayfair das geschrieben hat?
Mayfaire çiçekçiye bir ekip göndermesini söyleyeceğim.
Ich lasse Mayfair ein Team zum Blumenladen schicken.
Mayfairle konuştum, her 4 saatte bir durum raporu istiyor.
Ich habe Mayfair kontaktiert, sie will alle vier Stunden ein Update haben.
Sonuçlar: 119, Zaman: 0.0394

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca