MEYILLI - Almanca'ya çeviri

• neigen
• neigt

Meyilli Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

düzey güzellik ifadelerinden biri, ancak insanları korkutmaya meyilli.
die Sie machen können, aber es neigt dazu, die Menschen zu vertreiben.

Buradaki çoğu insan da buna meyilli.
Den meisten Menschen hier ist das wurscht.

İlk önce kısaltmanın V Gününe( Zafer Günü) benzediğini düşünmeye meyilli olabilirsiniz.
Man könnte zunächst geneigt sein, zu denken, dass die abkürzung dem v-day(victory day) ähnlich ist..

Beyzbol canlı bahisleri için en önemlilerinden biri atıcı vs meyilli eşleşme tarihçeleridir.
Einer der wichtigsten für Baseball-Live-Wetten ist die Pitcher vs Batter Matchup Historien.

Bu kısa ve şık bob, daha uzun tabakalara sahip olmasına karşın meyilli görünüyor.
Dieser kurze und schlanke Bob scheint abgeschrägt zu sein, trotz längerer Schichten.

Bir kullanıcının sadece yapması gereken, meyilli hazırlamaktır.
Was ein Benutzer nur tun muss, ist, Teig vorzubereiten.

Hem söylediğini gerçekten yapmış olsa bile, yine de hala şiddete meyilli.
Selbst wenn es stimmt, was er getan hat er neigt immer noch zu Gewalttätigkeiten.

İnsan, kendisini kandırmaya çok meyilli.
Weil der Mensch dazu neigt, sich selbst zu betrügen.

imzalanan bir anlaşmayı yeniden müzakere etmeye meyilli değildir.
welches mit Theresa May ausverhandelt wurde, nicht erneut aufschnüren.

Mutluyken geleceğimiz hakkında daha iyimser olmaya meyilli oluruz.
Wenn wir glücklich sind, neigen wir dazu, optimistischer für die Zukunft zu sein.

Sadece nemlendirilene kadar karıştırın( meyilli hafif topaklı olmalıdır).
Rühren Sie nur bis zum Anfeuchten(Teig sollte etwas klumpig sein).

Birçok cüce kendilerini öldürmeye meyilli.
Viele Liliputaner neigen dazu sich umzubringen.

Ve hata yapmaya meyilli olduğumu öğrendim.
Und ich lernte, dass ich fähig bin, Fehler zu machen.

Hepsi şiddete meyilli doğumlar.
Alle geboren mit einer Veranlagung zu Gewalt.

Buna karşın, güçlü bir milliyetçilik anlayışı olmayan ülkelerde, örneğin, Kongo, Somali ve Afganistan, şiddet ve yoksulluğa meyilli olurlar.
Dagegen neigen Länder, die keinen starken Nationalismus haben, wie Kongo, Somalia und Afghanistan, dazu, gewalttätig und arm zu sein.

Şiddete meyilli, kavgacı bir grup olan selenit madencileri arasındaki bir ihtilafı çözmek için çağırıldığım Pentarus Ve yapacağım mekik yolculuğuna hazırlanıyorum.
Ich werde per Shuttle nach Pentarus V fliegen, um Streit zwischen salinitischen Bergleuten zu schlichten, eine streitsüchtige Gruppe, die leider zur Gewalt neigt.

aynı zamanda şiddete başvurabilinen karşılaşmalara da meyilli.
ein Meister der Metapher, sondern auch jemand der zur gewaltsamen Konfrontation neigt.

tutkunun şiddetli patlamalarına meyilli, olağandışı derecede romantik bir doğa.
eine ungewöhnlich romantische Natur, die zu Romantik und gewalttätigen Ausbrüchen von Leidenschaft neigt.

Annunzio gibi kurnazlığa ve şiddete meyilli bir adam… kuşkusuz intikam planları hazırlamaya başladı.
Begann da unzweifelhaft, seine Rache zu planen. Ein Mann wie Annunzio, der zu Hinterlist und Gewalt neigte.

Ya da, bazı diyet değişiklikleri yapmak için veya başkaları kadar egzersiz meyilli hissetmiyorum.
Oder fühlen einige nicht geneigt, Veränderungen in der Ernährung zu machen oder so weit wie andere auszuüben.