MIKRODALGAYA - Almanca'ya çeviri

in die Mikrowelle
mikrodalgaya

Mikrodalgaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Mikrodalgaya alerjim var.
Allergie gegen Mikrowellen.
Mikrodalgaya attım.
Aus der Mikrowelle.
Mikrodalgaya bir dakika boyunca maksimum güçte koyun.
Schalten Sie die Mikrowelle für eine Minute auf maximale Leistung.
Erimiş plastikle mikrodalgaya konmuş sakız.
Geschmolzenes Plastik und Kaugummi aus der Mikrowelle.
Nintendo 3DSi Mikrodalgaya Döndürseniz Ne Olur?
Was passiert, wenn du den Nintendo 3DS mit Mikrowelle spielst?
Su banyosuna veya mikrodalgaya koyun, böylece tüm jelatin çözülür.
In ein Wasserbad oder eine Mikrowelle geben, so dass die gesamte Gelatine gelöst ist.
YouTube videoları için onları mikrodalgaya koyuyorlar.
Stecken sie in Mikrowellen und machen YouTube-Videos.
Pirinçle doldurulmuş çorapları mikrodalgaya yerleştirin.
Setzen Sie den Reis gefüllte Socke in einer Mikrowelle.
yansıtır ve bu sayede mikrodalgaya zarar verebilir.
können auf diese Weise die Mikrowelle beschädigen.
WifiNin Geleceği Mikrodalgaya Geçiyor.
Die Zukunft Des Wifi Wird Zur Mikrowelle.
WifiNin Geleceği Mikrodalgaya Geçiyor.
Die Zukunft von WiFi wird zu Mikrowelle→.
Yükse sıcaklık direnci= yüksek sıcaklıkta doluma, mikrodalgaya ve sterilizasyona olanak sağlar.
Hohe Temperaturbeständigkeit= ermöglicht Befüllung bei hohen Temperaturen, Mikrowelle, Sterilisierung.
1-3 dakika mikrodalgaya koyun, soğutun- tamam.
1-3 min in Mikrowelle, erkalten lassen- fertig.
Jackson, bırak onu yoksa mikrodalgaya koyup mısır patlatacağım.
Jackson, leg das weg. Sonst mache ich in der Mikrowelle Popcorn draus.
Ve o zaman Derekin en sevdiği kurbağayı mikrodalgaya koymuştun. Yüzünde 10 yaşında takındığın aynı suçlu ifade var.
Als du Dereks Lieblingsfrosch in die Mikrowelle gesteckt hast. Du hast den gleichen Gesichtsausdruck wie mit zehn.
Bir kirpi al, içine biraz domuz DNAsı kat sulu olana kadar mikrodalgaya at.
Finde ein Stachelschwein, bestrahle es mit etwas Schweine-DNA, steck es in die Mikrowelle, bis es saftig ist.
Bu tıpkı donmuş bir buritoyu mikrodalgaya attığında dışı cayır cayır yanarken içinin donuk kalması gibi değil mi?
Das ist, als erhitzt man einen Burrito in der Mikrowelle, und er kommt außen heiß und innen gefroren raus, oder?
Fakat iç çamaşırımı mikrodalgaya kurumaları ve iyi hissetmeleri için koydum! Mesela yedek pantolonum üzerimdeki maviyle uyumlu değil.
Aber dafür kam meine Unterhose trocken und schön warm aus der Mikrowelle. Meine Ersatzhose passt zwar nicht zum Hemd.
Başbakan hoparlörlere, mikrodalgaya ya da… onun tost makinesine
Nicht in der Mikrowelle, in seinem Toaster oder in seinen Schuhen, oder sonst wo auf seinem Grundstück oder an ihm selbst.
Acayip kafein ihtiyacım var şu an ve muhtemelen petri kabında mikrodalgaya girmemiş bir şey yemem gerekiyor.
Ich brauche Koffein, und ich sollte etwas essen, was nicht in einer Petrischale aufgewärmt wurde.
Sonuçlar: 75, Zaman: 0.0381

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca