Mikrofona Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
ŞAMBRANIN SORUSU( mikrofona gelen bir adam): Tünaydın Tobias ve Nikola.
FRAGE VON SHAUMBRA 4(ein Mann am Mikrophon): Guten Tag Tobias und Nikola.Bir adam da onu büyük balmumundan bir plağa kaydeder ama önce mikrofona konuşmalısın.
Ein Mann nimmt es auf eine große Wachsplatte auf aber zuerst musst du ins Mikro sprechen.Gothamdaki her cep telefonunu mikrofona dönüştürdün.
Şimdi, lütfen, Lina, mikrofona konuş.
Also bitte, Lina, sprich ins Mikro.Gothamdaki her bir telefonu mikrofona dönüştürdün.
Sie haben aus jedem Mobiltelefon in Gotham ein Mikrofon gemacht.Pekâlâ Niles. Otur, derin nefes al ve mikrofona tükürmemeye çalış.
Setz dich, hol tief Luft und spuck nicht ins Mikro. -Okay, Niles.Hoparlöre ve mikrofona erişim.
Zugang zu Lautsprecher und Mikrofon.April, April, lütfen mikrofona konuşmaktan vazgeç!
April, hör auf, ins Mikro zu sprechen!Karaoke gibi o mikrofona binmeyi dene.
Mikrofon wie Karaoke zu fahren♪.Eğer ses kaydetmek istiyorsanız bir de mikrofona ihtiyacınız vardır.
Wenn Sie auch Ton aufzeichnen wollen, benötigen Sie ein Mikrofon.Yok, ben mikrofona konuşamam!
Nein, ein Mikrofon nutze ich nicht!Ek kamera ve mikrofona gerek kalmıyor.
Kamera und Mikrofon sind nicht erforderlich.Metninizi söyleyerek yazdırmak için mikrofona dokunun.
Berühren Sie das Mikrofon, um einfach Ihren Text zu diktieren.Artık bu eklentiyle mikrofona ihtiyaç kalmıyor.
Ein Mikrofon braucht das Teil nicht mehr.Birden fazla mikrofona bağlanın.
Mit mehr als einem Mikrofon verbinden.Kocam mikrofona o kadar yakın olmamalıydı.
Mikrofona konuştuğuna emin olabilirsin.
Aber sprich bitte ins Mikrofon.Mikrofona konuşabilir misiniz lütfen?
Können sie bitte in das Mikrofon sprechen?Benim mikrofona ihtiyacım yok şef.
Ich muss mich nicht verkabeln, Chief.Mikrofona iki kere vur, böylece meslektaşım hazır olduğumuzu anlayacak.
Klopfen Sie zweimal auf das Mikrofon, dann weiß mein Kollege, dass wir bereit sind.
