Muhammede Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bugün dostlara kavuşacağım, Muhammede ve arkadaşlarına kavuşacağım!».
Ich werde die treffen, die ich liebe, Muhammad und seine Gefährten!“.Muhammede bağlanıp.
Mohammed zu knüpfen.Ağacı, onlar Muhammede yemin çünkü.
als sie schworen Muhammad.Ancak Muhammede tapa kimse bilsin ki o gerçekten ölmüş bulunuyor.
Natürlich kann man Mohammed nicht beleidigen, er ist schließlich tot.İsaya, Budaya, Muhammede konuşmuş olan bir Sesi duyabiliyorsunuz.
Denn nun hört ihr die Stimme, die zu Buddha, Jesus und Mohammed sprach.Bir gün bizim rahip Muhammede kendisini camiye götürüp götüremeyeceğini sordu.
Eines Tages fragte der Priester Mohammed ob er ihn mal in die Moschee mitnehmen könnte.Diğerleri İsaya ya da Muhammede tutunuyor.
Und andere an Jesus oder Mohammed.Resif tankı, Güney Afrikanın Alli Muhammede ait Durban bölgesinden geliyor.
Das Riffbecken stammt aus dem südafrikanischen Durban, das zu Alli Mohammed gehört.Her kim Muhammede tapıyorsa.
Und wer den Mohammed beleidigt.O artık müslüman olmuş ve Muhammede itaat ediyormuş.
Er wurde Moslim und huldigte Mohammed.Buradaki kasıt Allaha ve onun resulu Muhammede itaat etmektir.
Allahs und seines Propheten Mohammed ist.Dolayısıyla Muhammede( kayıtsız şartsız) itaat etmek doğru değildir.
Es ist recht, das Verächtlichmachen Mohammeds nicht zu dulden.Muhammede bakıp şunu deme eğilimi vardı'' O yaralanmış, hasta.
Muhammede de öyle.
So auch bei Mohammed.Beni Muhammede götürün” dedi.
Bitte bringt mich zu Muhammad.“ sagte er.Muhammede göstermiştir.
Auf Muhammed hinweist.Muhammede katılıyorum.
Muhammes überein.Dağı Muhammede götürmek gibi bir şey.
Den Berg zu Mohammed bringen, so in etwa.Bunun üzerine onlar, Muhammede( s.a. v) giderler.
Dann werden sie zu Muhammad(s).Müslümanlar: Muhammede değil, Fatmaya bakın.
Muslime: Blickt 
