NÜFUSLU - Almanca'ya çeviri

Einwohner
kişi
nüfus
insan
vatandaş
sakinleri
halkı
sakini
sakinler
mukimler
besiedelten
yerleşmiş
mit einer Bevölkerung
Menschen
insan
kişi
insanoğlu
insanın
adam
bevölkerten
nüfuslu
doldurun
dolu
yaşadığı
kalabalıktı
besiedelte
yerleşmiş
Einwohnern
kişi
nüfus
insan
vatandaş
sakinleri
halkı
sakini
sakinler
mukimler

Nüfuslu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Mega şehirlerle dolu, beş adet Ay ve 96 milyar nüfuslu.
Mit Megastädten, fünf Monden und 96 Billionen Menschen.
Artık 40 bin nüfuslu.
Jetzt 40.000 Einwohner.
Milyon nüfuslu Kanadada 1,3 milyon kadar yerli yaşıyor.
Unter den knapp 33 Millionen Einwohnern Kanadas sind etwa 1,3 Millionen Ureinwohner.
G, öncelikle yoğun nüfuslu bölgeler için kentsel bir hizmet olacaktır.
G wird in erster Linie ein städtischer Dienst für dicht besiedelte Gebiete sein.
Çoğu istasyon yoğun nüfuslu alanlara kurulduğundan anonsların,
Da die meisten Bahnhöfe in dicht besiedelten Gebieten liegen,
Bu tarihi şehir, 20 bin nüfuslu.
Historische Stadt, 20'000 Einwohner.
Medeniyetlerinden birini kurmuş olan 127 milyon nüfuslu.
Knapp 127 Millionen Menschen mit einem.
Milyon nüfuslu Moldova, Ukrayna ile AB üyesi Romanya arasında yer alıyor.
Die Republik Moldau mit 3,5 Millionen Einwohnern liegt zwischen der Ukraine und Rumänien.
Nüfuslu yer Aix-en-Issart.
Besiedelte Ort Aix-en-Issart.
Mezopotamyanın yoğun nüfuslu şehirlerinde, peynir, mutfak ve dini yaşamın temelini oluşturdu.
In den dicht besiedelten Stadtstaaten Mesopotamiens wurde Käse ein Hauptbestandteil in Küche und Religion.
Sarajevo( Saray Bosna) üç buçuk milyon nüfuslu Bosna Hersekin başkenti.
Bosnien-Herzegowina, Hauptstadt Sarajewo, circa 3,5 Millionen Einwohner.
Radyoaktif radyasyona maruz kalmış ve yaklaşık 8,4 milyon nüfuslu Belarus, Rusya ve Ukrayna.
Der radioaktiven Strahlung waren fast 8,4 Millionen Menschen in der Ukraine, in Weißrussland und Russland ausgesetzt.
Milyar ve 1,4 milyar nüfuslu“ iki yeni ABD” yi dünya kaldırmaz.
Zwei»neue USA« mit 1,5 bzw. 1 Milliarden Einwohnern würde die Welt nicht verkraften.
Yoğun nüfuslu Demiryolu Bölgesi birçok çeteyi'' depolar''.
Der dicht besiedelte Eisenbahnbezirk"speichert" mehrere Banden.
Karşı Gazze: Gazze Şeridi, dünyanın en yoğun nüfuslu bölgelerinden biri.
Zu गाजा: der Gazastreifen ist eines der dichtesten besiedelten Gebiete der Welt.
Müstakil ev 25.000 ila 1 milyon nüfuslu yeni topluluk- binde 6.
Einfamilienhaus neu Gemeinde von 25.000 bis 1 Million Einwohner- 6 Promille.
Çok yoğun nüfuslu bir şehir devleti olan Singapur Asyadaki güvenli bir liman olarak görülmektedir.
Der dicht besiedelte Stadtstaat Singapur gilt als sicherer Hafen der Region Asien.
Heviz, 5000den az nüfuslu, Budapeşteye 190 km
Heviz ist eine Stadt mit weniger als 5000 Einwohnern, 190 km von Budapest
Bizim daire Roma, Quadraro en önemli ve nüfuslu bölgelerinden biri yer almaktadır.
Unsere Wohnung befindet sich in einem der wichtigsten und besiedelten Stadtteil von Rom, Quadraro entfernt.
Moskova 16 milyon nüfuslu bir metropol.
Die Metropolregion Moskau hat 16 Millionen Einwohner.
Sonuçlar: 151, Zaman: 0.0424

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca