Nanna Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Nannayı ne kadar iyi tanırdın?
Wie gut kannten Sie Nanna?Nannanın oğlunun hemşiresi olduğunu söyledin.
Weil Sie sagten, Nanna war das Kindermädchen.Bir noktada, Baldur ile Nannanın birlikte Forseti adında bir çocuğu oldu.
Irgendwann hatten Baldur und Nanna ein Kind zusammen mit dem Namen Forseti.NANNA, Tanrıların Babası, Hatırla!
NANNA, Vater der Götter, erinnere Dich!NANNA, Tanrıların Babası, Hatırla!
NANNA, Vater der Astralen Götter, erinnert euch!NANNA, Tanrıların Babası, Hatırla!
NANNA, Vater der Astral-Götter, erinnere Dich!Nannanın annesi… Lennart Brixle konuşmak için aradı.
Die Mutter von Nanna hat angerufen.Nanna nerede? Yok?
Noch nicht. Wo ist Nanna?Nanna!- O burda değil!
Nanna ist nicht hier. Ben yapmanız gereken ne bilir Nanna.
Ich hol Nanna, die weiß, was man tun muss.Jenle Nanna Og Jeppe Aakjaers Kunstnerhjem yakınındaki oteller.
Hotels in der Nähe von Jenle Nanna Og Jeppe Aakjaers Kunstnerhjem.Nanna çok tatlı ve komikti.
Und Nana… immer lieb und lustig.Nanna için telaffuz kaydedin nanna[ te]
Aussprache von nanna aufnehmen nanna[te] Wissen Sie,Jenle Nanna Og Jeppe Aakjaers Kunstnerhjem yakınlarında gezilecek yerler.
Hotels in der Nähe von Jenle Nanna Og Jeppe Aakjaers Kunstnerhjem.Sadece bana bir süre için ödünç olduğunu Nanna söyle?
Sagen Sie Nanna, dass Sie mich nur für'ne Weile ausborgen?Nanna ailesine sende kalacağını neden söyledi biliyor musun? Tanımıyorum.
Warum sagte Nanna ihren Eltern, sie sei am Wochenende bei dir? Ich kenne ihn nicht.Buranın yakınındaki restoranlar: Jenle Nanna Og Jeppe Aakjaers Kunstnerhjem.
Restaurants in der Nähe von Jenle Nanna Og Jeppe Aakjaers Kunstnerhjem.Kafanda göçük görmüyorsa yüzden Nanna size örme ne kapağını verdi.
Nanna hat dir'ne Mütze gestrickt, damit man die Delle an deinem Kopf nicht sieht.Tabii iyiyim. Sadece Nanna kilimin altíní temizledi mi diye bakíyordum.
Aber natürlich. Ich habe nur geschaut, ob Nanna den Teppich gesaugt hat.Birkaç ay önce Nanna ödev olarak bir deneme yazdı.
Nanna schrieb vor einigen Monaten einen Aufsatz.
