NAVID - Almanca'ya çeviri

Navid

Navid Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bebeğim, Navidin gönderdiği açılıştaki şu videoyu izlemen lazım.
Baby, du musst das Video sehen, das Navid mir von der Eröffnung gab.
Navidin erkek arkadaşım olduğu gerçeğini kabullenmeni diliyorum.
Ich wünschte, du könntest die Tatsache akzeptieren, dass Navid mein Freund ist.
Bu hiç Navidin yapacağı bir şey değil.
Das sieht Navid nicht ähnlich.
Navidin, beni aldatıp terk etmesinin üstüne,
Ich fasse es nicht, dass Navid meine Karriere ruiniert, darüber hinaus macht
Ben kazara Navidi merdivenlerden ittim.
Ich habe Navid ausversehen die Treppen runtergeschubst.
Belli ki Blazee Navidle, Karşılaşmak için gelmek istiyorsun.
Du willst zum Blaze, weil du dort zufällig Navid treffen möchtest.
Ben de ne zaman Navidle koridorda karşılaşsam, -Nefes alamıyorum.
Wenn ich Navid im Flur über den Weg laufe, ist es, als ob ich nicht atmen kann.
Navidi seviyorsun değil mi?
Du liebst Navid, stimmt's?
Marilyn asla sevmedi ve Navidi kaybetmedi.
Marilyn hat niemals Navid geliebt und verloren.
Babam ambulansta onunlaydı, ama Navidin bilinci tamamen kapalıymış.
Mein Vater fuhr mit ihm im Krankenwagen, aber Navid war weggetreten.
Ve evet Navidi unutmalıyım.
Und ja, ich muss über Navid hinwegkommen.
Anne ile Navidi de Hodelle yollayın.
du schickst Anne und Navid zu Hodell.
Her gün Navidi ve, Ne kaybettiğimi hatırlayacağım.
Jeden Tag werde ich an Navid erinnert und daran, was ich verloren habe.
Ben Navidsiz ne yapacağım?
Was soll ich nur ohne Navid machen?
Matematiğe giriş sınıfında gördüğüm kız, Navidin bayıldığını söyledi,
Das Mädchen in meinem Mathevorkurs sagte, dass Navid ohnmächtig wurde,
Yani, ne diyeceğini bilmiyorum. Navidin söyleyeceklerine inanacak mıyım,
Ich meine, ich weiß nicht, was ich sagen soll, und was Navid auch sagt,
Navidin bu yaptığından sonra gerçekten iyi adamların
Nach dem, was Navid tat, kann man denke ich nicht mehr sagen,
Bu şekilde Navidin arkasından konuşmamız biraz ayıp
Erscheint das nicht ein bisschen uncool, wenn wir Navid so behandeln,
Biliyorsun, Navidin dikkatini çekmek için Cadılar Bayramı partisine gelmek benim fikrimdi. Fakat olmadı.
Weisst du, ich dachte wenn ich auf eine Halloween Party gehen würde, würde mich das von Navid ablenken, aber das tut es nicht.
Yeterli, Navid.
Es reicht, Navid.
Sonuçlar: 109, Zaman: 0.0352

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca