OLDUKLARINA DAIR - Almanca'ya çeviri

waren
olmak
onun
olabilir
olur
ise
sie
onu
sen
siz
sind
olmak
onun
olabilir
olur
ise
ist
olmak
onun
olabilir
olur
ise

Olduklarına dair Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Ecclesiastic category close
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Kim olduklarına dair fikriniz var mı?
Eine Ahnung, wer sie sind?
Ne olduklarına dair en ufak bir fikrim yok.
Keine Ahnung, was sie waren.
Ve kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ederler.
Selbst bezeugen, ungläubig zu sein.
Wesen olduklarına dair bir belirti görmedim.
Ich habe nur keine Hinweise gesehen, dass sie es sind.
peşlerine düşüyoruz, ve ne olduklarına dair hiçbir fikrimiz yok.
wir haben keine Ahnung, was sie sind.
Bir savaş var. Ve ailemiz… Nerede olduklarına dair hiçbir fikrimiz yok.
Da draußen ist ein Krieg, und… unsere Familie… wir haben keine Ahnung, wo sie sind.
Nerede olduklarına dair fikrin var mı?
Hast du eine Ahnung, wo sie sind?
Onlar da kaybolup gittiler diyecekler ve kafir olduklarına dair kendileri, kendilerinin aleyhinde tanıklık edecekler.
Sie werden sagen:"Sie sind uns entschwunden." Und sie zeugen gegen sich selbst, daß sie ungläubig waren.
Onlar da kaybolup gittiler diyecekler ve kafir olduklarına dair kendileri, kendilerinin aleyhinde tanıklık edecekler.
Sie sagen:"Sie sind uns abhanden gekommen." Und sie haben gegen sich selbst bezeugt, daß sie doch Kafir waren.
Şüphe yok ki onlar, sizden olduklarına dair Allaha andederler, sizden değildirler, fakat onlar, ancak korkularından sizden görünen bir topluluktur.
Und sie schwören bei Allah, daß sie fürwahr zu euch gehören, während sie nicht zu euch gehören, sondern sie sind Leute, die ängstlich sind..
Onlar da kaybolup gittiler diyecekler ve kafir olduklarına dair kendileri, kendilerinin aleyhinde tanıklık edecekler.
Jene werden antworten:"Wir können sie nicht finden"; und sie werden gegen sich selbst Zeugnis ablegen, daß sie Ungläubige waren.
Sizden olduklarına dair ALLAHa yemin ederler; oysa sizden değiller, onlar anlaşmazlık çıkaran bir topluluktur.
Und sie schwören bei Allah, daß sie fürwahr zu euch gehören, während sie nicht zu euch gehören, sondern sie sind Leute, die ängstlich sind..
Diğer ikisi Gracein tuvalete gitmesi dışında tüm gece boyunca çatıda olduklarına dair yemin ediyor.
Die anderen beiden schwören, sie waren die ganze Nacht auf dem Dach, außer als Grace auf die Toilette gegangen ist.
onları dünya yaşayışı aldatmıştır da sonucu, kafir olduklarına dair kendi aleyhlerine kendileri tanıklıkta bulunmuşlardır.
Das diesseitige Leben hat sie getäuscht, und sie zeugen gegen sich selbst, daß sie ungläubig waren.
doğru söyleyenlerden olduklarına dair herbirinin, dört kere tanıklık etmesi gerektir.
dann ist das Zeugnis eines von ihnen vier Bezeugungen bei ALLAH:"Gewiß, er ist zweifelsohne von den Wahrhaftigen.
küstah ya da bencil olduklarına dair yanlış izlenimler yaratabilirler.
einen falschen Eindruck hinterlassen, wenn Sie egozentrisch oder arrogant sind.
Aleyhimize tanıklık ediyoruz derler ve onları dünya yaşayışı aldatmıştır da sonucu, kafir olduklarına dair kendi aleyhlerine kendileri tanıklıkta bulunmuşlardır.
Sie sagen:"Wir bezeugen es gegen uns selbst." Und das diesseitige Leben hat sie getäuscht und sie haben gegen sich selbst bezeugt, daß sie doch Kafir waren.
onları dünya yaşayışı aldatmıştır da sonucu, kafir olduklarına dair kendi aleyhlerine kendileri tanıklıkta bulunmuşlardır.
Das irdische Leben hat sie betört, und sie werden gegen sich selbst das Zeugnis ablegen, daß sie Ungläubige waren.
Ve kafir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ederler.
sie werden gegen sich selbst Zeugnis ablegen, daß sie Ungläubige waren.
şahitler odanın içinde değilse de binada olduklarına dair yemin etmeliler.
Zeugen müssen schwören, dass sie im Haus waren oder sogar im selben Zimmer.
Sonuçlar: 60, Zaman: 0.048

Farklı Dillerde Olduklarına dair

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca