Onu bulana Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Onu bulana kadar burada Harper olarak kalacaksın. Gitmiş.
Birimiz onu bulana dek o adam dışarıda.
Onu bulana kadar.
Onu bulana kadar, kafası 15 metre kadar büyümüş.
Onu bulana kadar aramaya devam et, kahretsin!
Biliyorum, ve onu bulana kadar yanından ayrılmayacağım.
Onu bulana kadar durmayacağım.
Yapması gereken tek şey… onu bulana kadar onun için her yere bakmak.
Onu bulana kadar aramaya devam etsinler.
Onu bulana kadar karşımıza çıkan her şeyi yok edeceğiz.
Same söz verdim ve onu bulana kadar da durmayacağım.
Eğer öyleyse, Ruslar onu bulana kadar tüm mahalleyi birbirine katar.
Onu bulana kadar işin peşindeyim.
Ben beklerim Onu bulana kadar.
Yani ormancılar onu bulana kadar.
Onu bulana kadar hiçbir yere gitmiyorum.
Kurtuluş yolu olmadığını anladı. Kurtarma ekibi onu bulana kadar uyumak istiyor.
Gömülü bir hazine gibi, ve onu bulana kadar kazmamız gerekiyor.''.
Siz, onu bulana dek birçok kişi kapıdan içeri gireceğini umut ediyordu.