Onu ziyarete Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Onu ziyarete gittiğinde abisi ona özgeçmişini göstermiş ve kız şaşırıp kalmış.
Sie besuchte ihn dort und Evet, onu ziyarete gidiyorum.
Ja, ich werde Sie besuchen.«.Jennynin erkek arkadaşı onu ziyarete de gelecek!
Verbringe außerdem Zeit mit Jennys Freund, wenn er zu Besuch kommt!Evet, onu ziyarete gidiyorum.
Ja, ich besuche ihn.“.Yazın onu ziyarete gittik.
Im Sommer haben sie ihn besucht.Ve eşi onu ziyarete giderken.
Bis seine Frau beschließt ihn zu besuchen….Al Amboy ve dostlarının onu ziyarete gelip gelmemesi bizi ilgilendirmez.
Es geht uns nichts an, wenn ein Al Amboy und seine Freunde sie besuchen.Ve onu ziyarete gidenler.
Die Sie besichtigen werden.Ben de onu ziyarete geleceğimi söyledim.
Also versprach ich ihr sie zu besuchen.Belki onu ziyarete giderim?
Sollte ich ihn besuchen gehen?Hapisten çıkınca onu ziyarete gittim.
Als ich entlassen wurde, ging ich sie besuchen.Onu ziyarete gidebilir miyiz?
Können wir sie besuchen?Her hafta sonu onu ziyarete gidip onu beklediğim söyledim.
Ich besuchte ihn an den Wochenenden, versprach, auf Bir gün, kardeşimle beraber onu ziyarete götürülmüştük.
Eines Tages durften mein Bruder und ich ihn besuchen.Lizzie ona gönüllü yardım ediyordu, her gün onu ziyarete gidiyordu.
Lizzie arbeitete dort freiwillig und besuchte sie jeden Tag.Şey Hayır Yani, onu ziyarete gideceğim.
Nun ja, nein… Unutma ne zaman istersen onu ziyarete gelebilirsin.
Kannst sie besuchen, wann immer du willst.Grace hastaneye geldiğinden beri, sadece bir adam onu ziyarete geliyor.
Kam immer nur ein Mann, um sie zu besuchen. Seit Grace angekommen ist.Babam, haftada üç dört kez yürüyerek onu ziyarete giderdi.''.
Mein Vater ging drei- bis viermal die Woche Bir gün babası arayıp onu ziyarete geleceğini söyledi.
Eines Tages ruft sein Vater an und bittet ihn, ihn zu besuchen.
