Ormandaki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
O zaman ormandaki herkes acı çeker.
Ormandaki bir şey mi yaptı?
Hey, ben King Kong, ormandaki en büyük, en kötü adam benim.
Ormandaki kız hep yanında olacak.
Ayrıca ormandaki tek fil o değil.
Bu ormandaki herşey gibi.
Kurt, ormandaki ısırık.
Dedi ki sen ormandaki bir köye aşı götürüyormuşsun.
Sana su çekip getir dedim ormandaki kuyudan.
Sara. yavrusunu koruyan annedir. Ama aslında ormandaki en tehlikeli hayvan.
Bırak gideyim! Ormandaki adamı tanıyorum.
Bir anda kendimi hain ormandaki çocuk gibi hissettim.
Ama o günlerde… ormandaki olayı ben yapmadım.
Ya dilimizi konuşmuyor ya da bu ormandaki en güçlü adam.
Ormandaki şey bu muydu? Size Alicei gösteren şey?
Goro, ormandaki uyuşturucu lordu.
Ormandaki uluyan kurtları duyuyorduk.
Ormandaki bir keşif bu!
Ormandaki diğer kurbanın da yanında eşi
Gel, koş ormandaki çamların gizli izlerinde.