Oturmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Yaşımız dolayısıyla evde oturmaya çok müsaitiz.
İlk kez, en az yarım saat oturmaya çalışın.
Biliyorsunuz ki köy kahvelerine oturmaya bayılırım.
Burada bizimle oturmaya devam edebilirsin.
Bu kraterde oturmaya devam et o zaman. Peki.
Oturmaya gelmedim ama teşekkürler.
Biz de bunlarda oturmaya devam etmek istiyoruz, değil mi?
Orada oturmaya alışkın.
Ama oturmaya devam etmem gerektiğini biliyorum.
Orada oturmaya alışkın biliyor musun?
Oturmaya devam etmede zorluk.
İçeri davet edilmeye, oturmaya, kahve içip sohbet etmeye bak.
Sadece oturmaya ihtiyacım var.
Ama evde oturmaya devam edeceğiz, değil mi?
Biz sandalyelerimizde oturmaya devam edeceğiz.
Oturmaya çalışıyorum ama masamdaki şeyleri alıp duruyor.
Ürktüm ama oturmaya devam ettik.
Burada oturmaya 10, 1 1 yıl önce başladın. Merak ettim!
Ve yeni Yuvarlak Masada sağ yanımda oturmaya hak kazandın.
Burada oturmaya 10, 11 yıI önce başladın. Merak ettim.