Oynamaz Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ruslar beysbol oynamaz.
O her zaman çok yorulur ve hiçbir zaman iyi oynamaz.
Hiçbir yırtıcı vizyon vardır ve renk hamamböceği onun hayatta önemli bir rol oynamaz.
Düşman da adilce oynamaz.
Erkekler çim hokeyi oynamaz.
East Riversideda kimse çim hokeyi oynamaz.
Olmaz bence robert oynamaz.
Ama kızlar bu şekilde oynamaz ki!
Bir amatör oyuncaklarla oynamaz,… kopyaları ile çalışır.
Kanser kurallarla oynamaz, o yüzden sen de oynamamalısın. .
Kimse kahramanı oynamaz ve her şey yakında sona erecek. Herkes yerde!
Yanlış oynamaz ve yine de yanlış kazanırdı.
Scarlettı oynamaz Rüzgâr Gibi Geçtide.
Oyun oynamaz. Çok titizdir.
Büyük bir rolün boyutu oynamaz, sürgünler bir ila dört santimetre uzunluğunda olabilir.
Aşk kurban rolünü oynamaz ya da diğerlerini suçlamaz.
Tanrı sadece zar oynamaz: Bazen onları göremediğimiz yere atar”.
Benimle oynamaz öbür çocuklar.
Neden oynamaz biliyor musun?
Pek bilgisayar oyunu oynamaz.