Pace Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Stamford, New Yorktaki Pace Üniversitesindeki Lubin School of Business ile işbirliği yapmaktadır.
Stamford arbeitet mit Vatandaş Katılımı için Pace Merkezi 3 açık pozisyonlara sahip.
Die Pace für Bürgerschaftliches Engagement hat 3 offene Positionen.Pace Üniversitesine bağlı Elisabeth Haub Hukuk Fakültesi, White Plains NYde bulunmaktadır.
Er gründete das pace university frauenjustizzentrum in white plains, ny.Requiescat in pace( R.I.P.): Barış( nur) içinde yatsın.
Auf Grabsteinen= requiescat in pace(lat.),»er ruhe Tüm Pace lastikleri.
Alle Reifen von Pace.P Requiescat in pace May he/she rest in peace Huzur içinde yatsın.
Requiescat in pace Möge er/sie Pace hakkında.
Mehr über PACE.Pace hakkında daha fazla bilgi.
Mehr über PACE erfahren.Requiescat in pace( R.I.P.): Barış( nur) içinde yatsın.
Requiescat in pace- möge er Pace University lisans ve lisansüstü programlarının tümü New York Eyaleti Eğitim Dairesine kayıtlıdır.
Alle Studiengänge der Pace University sind beim New York State Education Department registriert.Mezarlık girişinde( bizdeki gibi diyemeyeceğim)“ Requiescant in Pace”“ Huzur İçinde Yat” yazıyor.
Über dem Tor steht der Spruch Requiescant in Pace(Sie mögen ruhen Kişisel İleti: Requescat in Pace.
Requiescat in pace.Sade ve zarif bir binada yer alan Pace Elvetia, Romanın kalbinde yer almaktadır.
In einem schlichten und eleganten Gebäude empfängt Sie das Pace Elvetia mitten im Herzen Roms.Rada onı PACE eyyetiniñ erkânına kirsetti.
Er zog sich zurück pro pace sua.Paceyi al, gerekirse zorla götür, sonra da Audreyi banyodan çıkar.
Nimm Pacey, notfalls mit Gewalt, und hol Audrey aus dem Bad.Paceyi öptüğün için mi?
Weil du Pacey geküsst hast?PACE hakkında daha fazla bilgi alın.
Mehr über PACE erfahren.Ama Paceyi öpmek zayıflık değil.
Aber Pacey zu küssen war nicht schwach, sondern vielleicht.PACE hakkında daha fazla bilgi alın.
Erfahren Sie mehr über PACE.Paceyi evin dışında tut. İyi fikir.
Gute Idee. Lass Pacey nicht ins Haus.
