Pantolonuna Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Pantolonuna ne oldu?- Ediyorum, kımıldama!
Pantolonuna çamur nasıl bulaştı?
Wie kam der Dreck an deine Hose?Pantolonuna takılmasın diye bir korumalığı da var.
Oğlun pantolonuna üç tane mini kek tıkıştırdı.
Ihr Sohn hat sich drei Muffins in die Hose gestopft.Pantolonuna bir bak,
Schau dir seine Hose an Dann weißt du,Pantolonuna daha yakından bak… onlar yarardan çok zarar mı veriyorlar?
Schauen Sie sich Ihre Hose genauer an… tun sie mehr Schaden als Nutzen?Kendi pantolonuna bile güvenemeyen birine?”.
Pantolonuna dikkat et.
Vorsicht, die Hose.Pantolonuna ne oldu?
Wo ist deine Hose?Dayım gençliğinde pantolonuna şöyle bir şey takardı.”!
In meiner Jugend hatte man mit solchen Hosen Hochwasser!Şu pantolonuna bak!
Schaut mal eure Hosen an!Şu pantolonuna bak!
Schau dir diese Hose an!Şunun pantolonuna bak, orada bir şeyler beni istiyor.
Seht, seht euch seine Hose an. Dieser da vermisst mich.Bundan kaçınmak için pantolonuna ve numaralarına girmek istediğini gösteren işaretleri öğren.
Lerne die Zeichen, die er in deine Hosen und Tricks stecken will, um dies zu vermeiden.Şu pantolonuna bak!
Schau seine Hose an!Hangi hasta ruhlu aile büyük bir domatesi kızımın pantolonuna bulaştırır?
Was für eine kranke Familie zerdrückt denn eine Tomate auf der Hose von meiner Tochter?Bir kız sana o kadar çok özeniyordu ki, pantolonuna şeker sıkıştırmıştı.
Ein Mädchen wollte wie Sie so viel sein, stopfte sie ihre Hose mit einem Tootsie Roll.Evet, pantolonuna bak?
Ja, sehen Sie seine Hose?Sonunda ateş kürelerden biri babanın pantolonuna denk geldi.
Zum Schluss landete eine der Kugeln in der Hose deines Vaters.İç çamaşırın durabilir ama pantolonuna ihtiyacım var.
Das Höschen kannst du behalten, die Hosen brauche ich.
