PARAMPARÇA - Almanca'ya çeviri

kaputt
bozuk
kırık
kırılmış
kırıldı
berbat
paramparça
bozuldu
mahvetme
kırdı
arızalı
zerstören
yok
mahvetmek
yıkmak
tahrip
imha
bozmak
yoketmek
paramparça
Zerbrochen
kırmak
kırılır
kıracağım
kırılabilir
kırıldığını
paramparça
parçalamak
parçalanarak
kırılma
zerrissen
yırt
parçalıyor
parçalar
paramparça etmek
parçalayan
parçalayacağım
zerschmettert
ez
paramparça
parçalara
in Stücke reißen
zertrümmert
ezmek
parçalamak
kırmak
paramparça
zerfetzt
parçalamak
auseinandergerissen
parçalamak
paramparça
ayırmaya
zerschlagen
parçalamak
kırmak
yıkmak
parçalanmış
paramparça
çökertmek
zerschellen
zerfleischen
zerstückelt

Paramparça Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Evet. Bu okulu paramparça edebilir, biliyorsun?
Ja. Ist dir klar, dass das die Schule zerstören kann?
Sorun yok. Bütün ailem paramparça.
Meine ganze Familie ist kaputt. Es ist ok.
Ve beni paramparça edecekler.
Und sie werden mich in Stücke reißen.
Kim o kayanın üzerine düşerse, paramparça olacak.
Und der, der auf diesen Stein fällt, wird zerschmettert werden.
Paramparça olacağız. Bizi rahat bıraksan
Wir werden auseinandergerissen. Lassen Sie uns alleine,
Ansızın düşüp paramparça olacak Babil.
Jer 51:8 Babel ist plötzlich gefallen und zertrümmert worden.
Paramparça olurlarsa bizi öldüremezler.
Zerfetzt können sie uns nicht umbringen.
İsteseydik onları paramparça edebilirdik.
Wenn wir wollten, könnten wir sie zerstören.
Ailem? Hayallerim? Paramparça.
Kaputt. Meine Träume? Die Familie?
İlla ilerleyeceğiz diyorsanız o sıcak kalplerinizi paramparça edelim!
Wenn ihr hier durchwollt, müssen wir diese warmen Herzen in Stücke reißen.
Macron başarısız olursa bu olumlu his de paramparça olacaktır.”.
Wenn Macron scheitert, dann wird auch dieses positive Gefühl zerschmettert.“.
Ruhları paramparça olduktan sonra.
Sobald ihre Seelen zerschlagen sind.
Her şey paramparça oldu.
Es ist alles… auseinandergerissen.
Ve dağların paramparça edileceği zaman.
Und die Berge mit Zertrümmerung zertrümmert werden.
Meslektaşlarımız yerde paramparça yatıyordu.
Unsere Kollegen lagen am Boden, zerfetzt.
Unut gitsin Çekip gittiğinde Ve beni paramparça bıraktığında.
Wenn du aus der Tür bist Und mich kaputt zurücklässt Vergiss es.
Küçük arkadaşlarını paramparça edecekler.
Sie werden deine Freunde in Stücke reißen.
Bu Taşa çarpıp düşen herkes paramparça olacak.
Jeder, der auf jenen Stein fällt, wird zerschmettert werden.
Kimse modern finansal sisteme olan güveninizi paramparça edebileceğinizi düşünmedi.
Niemand schien zu glauben, dass man das Vertrauen in das moderne Finanzsystem zerstören könnte.
Bu taşın üzerine düşen, paramparça olacak; taş da kimin üzerine düşerse, onu ezip toz edecek.››.
Und wer auf diesen Stein fällt, der wird zerschellen; auf wen aber er fällt, den wird er zermalmen.
Sonuçlar: 167, Zaman: 0.0543

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca