Partideki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Capone ve onun çetesi, bu akşam partideki herkesi öldürecekler.
Geçen gece partideki gibi.
Partideki sürpriz hediyeler için harika bir fikrim var.
Bay Casperein partideki tavırları hakkında bize ne anlatabilirsiniz?
Arlenis, hala partideki en ateşli kızsın.
Partideki yatırımlarla birlikte ay sonuna kalmaz istediğimizi elde ederiz.
Yoksa partideki çıtır 18likten mi bahsediyorsun?
Senin şarkın var, partideki büyük şarkın.- Anne!- Ne?
Selam. Partideki videoları gönderir misin?
Partideki bir çocuk cinayetle ilgili dedikodu duyar.
Komiserim. Partideki cinayetin katilini bulduk.
Partideki eleman pitonunun hamile olduğunu söylemişti.
Kaderin verdiği partideki davetsiz misafir. Aşk.
Partideki kız? Bir kereliğine de olsa dürüst ol.
Partideki olay için kusura bakma.
Ama bu partideki tek siyasetçi Birgitte değil.
Mehdi, partideki çocukların haftalığı bizim gibi adamların iki senede kazandığından fazla.
Dün geceki partideki Pacer.- Nedir?
Partideki tek çocuk onlar. Üzgünüm.
Bunlar yalnızca partideki konuklar için. Üzgünüm efendim.