Partiden Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Grace ile partiden ayrıldığınız zamanı anlat.
Ama hangi partiden aday olur onu kendileri bilir.
O sayede birçok sıkıcı partiden yırttık.
Diğer yandan iki partiden de politikacılar Trumpı kongrede eleştirdi.
Annie ne yaptı, partiden ayrıldığın için affetti mi?
Vergab Ihnen Annie, dass Sie die Party verließen?Bu partiden kimse korkmasın artık.
Diese Partei muss keiner mehr fürchten.Bölüm düğün hazırlıkları ve düğün gününden önceki düzenlenen partiden oluşur.
Teil 1 besteht aus Hochzeitsvorbereitungen und Partys, die vor dem Hochzeitstag arrangiert wurden.Her iki partiden ortak bir komisyon oluşturuldu.
Deshalb haben beide Parteien einen gemeinsamen Ausschuss gebildet.Hayır. Partiden Başkanla birlikte ayrıldı.
Nein. Er verließ die Party mit der Präsidentin.O da partiden istifa etmek.
Nun soll er auch die Partei verlassen.İyi biridir ama partiden nefret eder.
Er ist nett, aber er hasst Partys.İki veya Daha Fazla Partiden Oluşan Bir Koalisyon Hükümeti ile.
Eine Koalitionsregierung besteht noch immer aus zwei oder mehreren Parteien.Tamam, partiden çıktıktan sonra bir nevi öpüştük.
Ok, wir verließen die Party und küssten uns irgendwie.Partiden kendi gözleriyle görmek istiyorlar.
Die Partei will alles von Ihnen selbst hören.Bu da genelde iki büyük partiden birinin adayının kazanması demek olur.
Dabei gewinnen normalerweise Kandidaten der beiden großen Parteien.Hangi partiden olduğunu unutuyorsun galiba?
Sie haben wohl vergessen, welches Ihre Partei ist?Siktir! Efendim, Nusrat partiden erken ayrıldı!
Ma'am, Nusrat verließ die Party früher. Scheiße!Amerika Birleşik Devletlerindeki iki büyük siyasî partiden biri( öbürü Cumhuriyetçi Parti).
Eine der beiden großen politischen Parteien in den USA(neben der Demokratischen Partei).Hangi Partiden Kimler Aday Oldu,
Welche Partei wurde denn verboten,Sahne açılır, partiden öncesi.
Aufblende vor einer Party.
