PAULUN - Almanca'ya çeviri

Paul
paule
Paulus
pavlus
paul
pavlos
paule
Paul's
pauls
paul
paulün
Pauls
paule
Pauis
Paulas
paulanın
paola

Paulun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Paulun bakış açısını anladınız mı?
Verstehen Sie Pauls Sichtweise?
Duncan Paulun nasıl öldüğünü öğrenmek istiyordu.
Duncan wollte wissen, wie Paul starb.
Mühendislik Kalesi- Paulun doğduğu ve öldüğü yer.
Engineering-Schloss- ein Ort, wo Paulus geboren wurde und starb.
Evet, Paulun ofisinde 11de.
Ja. Um 11 Uhr in Pauls Büro.
Paulun dediğini yapacağım.
Ich mache, was Paul sagte.
Bu Senato koltugu, bir zamanlar Paulun, simdi Demokrat Al Franken tarafindan tutuluyor.
Dieser Senatsitz, einmal Paulus, wird jetzt von Demokraten Al Franken gehalten.
Paulun babası olduğunu düşünmüştüm.
Ich habe gedacht, er ist Pauls Vater.
Jack ve Paulun durumu iyi.
Jack und Paul geht es gut.
Bu, Paulun sözlerini bir kaç ayette daha ayrıntılı hale getirmeye yardımcı olur.
Dies hilft, die Worte des Paulus ein paar Verse weiter unten in Zusammenhang zu bringen.
Onlar Paulun avukatları.
Das sind Pauls Anwälte.
Paulun bundan haberi yok.
Paul wusste das nicht.
Tarsusta doğmuş olan St. Paulun yaşadığı sanılan evin avlusunda bulunmaktadır.
Dass in diesem Haus einst der in Tarsus geborene St. Paulus gelebt hatte.
Paulun ailesi bizim ailemizdir.
Pauls Familie ist unsere Familie.
Belki Tobias ve Paulun aynı iris modeli vardır.
Tobias und Paul könnten demnach das gleiche Iris-Muster haben.
Ölmeden 5 dakika önce Rahibe Paulun ofisindeydi.
Sie war in Schwester Paulus' Büro. Fünf Minuten bevor sie starb.
Paulun kızkardeşi mi?
Pauls Schwester?
Tobias ve Paulun bir çeşit bağı olabilir.
Tobias und Paul haben irgendeine Verbindung.
Merhum rahibenin odasından ve Rahibe Paulun ofisinden başlayarak.
Von der Zelle der toten Nonne bis zu Schwester Paulus' Büro.
Paulun yerde heyecan verici macerası.
Pauls aufregende abenteuer auf dem fussboden.
Paulun sana gösterdiği gibi lavaboda ellerini yıkamıştın.
Du hast es abgewaschen, wie Paul es dir gezeigt hatte.
Sonuçlar: 423, Zaman: 0.0633

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca