Pençe Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Pençe 2 onaylıyor. Müzik açık.
Tavşanımı sadece bir pençe kaybetti ve 5 dakika boyunca kanama oldu.
Köpeğin bir pençe atma emri,
Oh! Bende seni arıyordum Kara Pençe!
Pençe yok! Güç yok!
Pençe'' Nathanın Ölümü Paddy Ryanın Çetesini Zayıflatıyor.
O pençe senin değil.
Pençe 3, bu çok iyiydi!
Bu büyük pençe'' chela'' denir.
Köpek bir pençe vermeye başlarsa bir takım öğrenilir.
Pençe ya da el, iki göz ya da üç göz.
Belki de pençe. Kanat.
Pençe öldükten sonra çetesi dağıldı.
Onun pençe numarası var.- nasıl?- Pekala.
Pençe 1, senden de aynısını bekliyorum.
Titanyum Pençe Bu silah, karmaşık bir mekanik parça sistemi tarafından desteklenmektedir.
Takım'' Başka bir pençe ver''.
Pençe mi? Ve ayak parmakları da yoktur?
Bir çift eski püskü pençe olmalıydım sessiz denizlerin derinlerinden aceleyle koşuşurken.
Birmansta dört beyaz pençe ve kedinin vücut renginde altın bir alçı var.