Phoenixe Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Phoenixe vardığımda, bana verdiğin numarayı arayacağım.
In Phoenix rufe ich die Nummer an.Phoenixe saat 18:00de. Ondan sonra 17:05te Seattlea uçağımız var, ondan sonraki uçağımız.
Der Flug danach geht nach Phoenix, um 18:00 Uhr.Phoenixe… Huzur içinde yatsın!
Auf die Phoenix! Sie ruhe in Frieden!Phoenixe hoş geldiniz.
Willkommen in Phoenix.O da bizimle Phoenixe gelecek mi?
Kommt er mit nach Phoenix?Kelly sağ salim Phoenixe binince daha iyi olacağım. İyiyim.
Gut. Noch besser geht's mir, wenn Kelly sicher auf der Phoenix ist.Kontroldan Phoenixe, son fırlatma denetlemeleri tamamlandı!
Zentrale an Phoenix! Letzte Start-Sequenz!Phoenixe sık sık gider misin Ari?
Sind Sie oft in Phoenix, Ari?Phoenixe dikkat etmek gerek.
Auf Phoenix muss man aufpassen.Phoenixe bir puan.
Ein Punkt, Phoenix.Paristeyiz. Phoenixe gideceğimizi mi sanıyordun?
Dachtest du, es sei Phoenix? Wir sind in Paris?Sakin ol. Phoenixe yakın bir bölgede.
Ganz ruhig. dicht an Phoenix.Phoenixe henüz geldik.
Soeben in Phoenix angekommen.Phoenixe henüz geldik.
Kam gerade auf Phoenix.Phoenixe henüz geldik!
Kommt gerade auf Phoenix!Dixon bana, Phoenixe gelip beni görmek istediğini söyleyen, Bir e-mail attı.
Dixon hat mir eine Mail geschrieben und er sagte, er wolle mich in Phoenix besuchen.Joaquin Phoenixe benzediğini düşüyorlar.
Sie finden, du ähnelst Joaquin Phoenix.Sen hiç Phoenixe gitmedin, değil mi?
Du warst noch nie in Phoenix, oder?Phoenixe anlattım bile.
Ich sprach mit dem Phoenix.Gibson Praise en son Phoenixe 100 kilometre mesafedeki bir elektrik santralinde görülmüş.
Gibson Praise wurde zuletzt bei einem Kraftwerk 100 km von Phoenix gesehen.
