Planlanandan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Galileo büyük bir gecikme ve planlanandan çok daha yüksek maliyetlerle başlamıştı.
Boeing mühendisleri bu dönüm noktasına planlanandan iki hafta önce ulaştı.
Boeing-Ingenieure erreichten diesen Meilenstein fast zwei Wochen vor dem Zeitplan.Planlanandan daha başarılı: TimoCom, 2015 rakamlarını açıklıyor.
Kommentare deaktiviert für Erfolgreicher als geplant: TimoCom legt Zahlen für 2015 vor.Planlanandan daha hızlı….
Schneller als geplant….Planlanandan daha başarılı: TimoCom, 2015 rakamlarını açıklıyor.
Erfolgreicher als geplant: TimoCom legt Zahlen für 2015 vor.Hepsi çok ponravilos- bile planlanandan daha uzun kaldı!
Alle sehr ponravilos- noch länger geblieben als geplant!Jutta muazzam bir yardım olduğu planlanandan daha sonra beni kontrol edelim.
Jutta lassen Sie mich später Check-out als geplant, die eine enorme Hilfe war.Yatırım maliyetleri planlanandan daha yüksekti ve Valderon da zor bir adam.
Die Anfangskosten sind höher als geplant. Und Valderon ist ein schwieriger Mensch.Ayrıca karar, her yıl aramak için daha fazla genç insan, planlanandan daha erken- 3500 ila 4000.
Auch beschlossen, jährlich rufen mehr junge Menschen früher als geplant- von 3500 bis 4000.Personel çok dostu ve ben nedeniyle süper konforlu yatak planlanandan daha uzun uyudum.
Personal war sehr freundlich und ich schlief länger als aufgrund der super bequemes Bett geplant.Bu olayın sonucunda, Guetta ve plak şirketi şarkıyı planlanandan daha erken ve promosyon imkanı olmadan yayınladılar.
Dadurch veröffentlichte Guetta das Lied früher als geplant und ohne Promotion als Single.Hayır, Efendim. Ama eminim davetinize cevap verecek daha çabuk gelecektir. ve planlanandan.
Nein, Majestät. an Ihrer Seite sein. früher als geplant Doch er wird Ihrer Einladung sicher folgen und.yörüngeye girdiğinden planlanandan daha düşüktü.
als es tiefer als geplant in die Umlaufbahn eintrat.Evet, kendi planının bir parçası olduğunu düşünüyorum.
Planlarınız nedir sevgilim?
Lincoln plan değiştirmiş.
Lincoln hat seine Pläne geändert.Bomba, planlandığı gibi 21.20de patladı.
Die Bombe explodiert wie geplant um 21:20 Uhr.Önümüzdeki haftalar için planın var mı?
Hast du Pläne für die nächsten Wochen?Bir planı varsa neden peşine düşüyoruz? Vannak?
Tüm bunlar eşinizin planının bir parçası olabilir.
Womöglich ist das alles Teil des Plans Ihres Mannes.
