PLAZMADA - Almanca'ya çeviri

im Plasma

Plazmada Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Plazması biraz ısınmaya başlıyor.
Das Plasma läuft ein wenig heiß.
Hemen plazmaya ihtiyacım var.
Ich brauche sofort Plasma.
Özellikle de plazmayı damarların içinde, ciğerlerin dışında tutanlar.
Besonders diejenigen, die unser Plasma in den Blutgefäßen und aus der Lunge raus halten.
Atalet bükülmesinden sonra plazmayı yeniden faza sokuyor.
Bringt das Plasma in die Phase zurück.
Çürük gaz( tetrazine) plazması hakkındaki tek şey yeterince sıcak olduğunda alevlenmekte.
Ausgestoßenes Plasma ist das Einzige, das heiß genug ist, es zu entzünden.
Bu plazmayı sağ kanattaki sağ kapakçığın oraya yerleştirin.
Das Plasma kommt in den rechten Flügel.
Plazmayı güç kanallarına yeniden yönlendiriliyor.
Plasma zu den Energieleitungen umleiten.
Plazmayı yeniden yönlendirmek düşündüğümüzden uzun sürecek.
Es dauert länger, als wir dachten, das Plasma umzuleiten.
Plazmaya bak. Sabır denen erdem sende yok değil mi?
Schau dir das Plasma an. -Gibbs!
Plazma televizyona.- Şikayette bulunmak istiyor musunuz?
Möchten Sie klagen? Einen Plasma.
Trombositlere, donmuş plazmaya- Soğutucuyu getirin.
Bring die Kühltasche. Ich brauche… Thrombozyten und gefrorenes Plasma.
Plazma, kimyasal, biyolojik, her türlüsünü.
Plasma, Chemie, biologisch, alles.
Plazma televizyonlar, telefonlar için.
Plasma Fernseher, Handys.
Onun antikor içeren kan plazması… Ribavirinden çok daha etkili olacaktır. Sağlık bakanımız tavsiyesine göre.
Unser Gesundheitsminister hat uns informiert, dass Plasma von jemandem mit Antikörpern wesentlich wirksamer ist als Ribavirin.
O plazmaya ihtiyacım var!
Ich brauche das Plasma!
Plazmayı Marconun bacağına saklayacağız, pazarlık ediyor gibi yapıp türbini koyduğumuz dolabı bekleyeceğiz.
Und warten auf den Kühlschrank mit der Turbine, während wir verhandeln? Wir verstecken das Plasma in Marcos Bein.
Plazmaya ihtiyacı var.
Er braucht Plasma.
Plazma ile deneyler yaptık. Yeraltı tünelinde bulduğumuz.
Wir haben das Plasma aus dem U-Bahn-Schacht untersucht.
Daha fazla plazmaya ihtiyacımız olacak.
Wir brauchen mehr Plasma.
Taze plazmamız var mı?
Haben wir hier frisches Plasma?
Sonuçlar: 46, Zaman: 0.0287

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca