POLISTE - Almanca'ya çeviri

Polizei
polis
emniyet
polisi
yetkililer
in Polis
poliste
Cop
polis
polisi
Polizist
polis
memur
polisi
Cops
polis
polisi

Poliste Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Sanırım, poliste dahil, hiç kimse ona inanmadığından.
Ich schätze weil keiner, inbegriffen der Polizei, ihm glaubt.
Poliste bir reform şarttır.
Grundvoraussetzung für eine Reform der Polizei.
Poliste yanlış bir şey yapmamış bence.
Die Polizei hat meiner Meinung nach nichts falsch gemacht.
Poliste özel birim var.
Die Polizei hat eine Sondertruppe.
Bilmiyorum ama bilse bile anahtar poliste.
Ich weiß nicht, selbst wenn, die Polizei hat den Schlüssel.
Savaş yadigarı bir Lugerle. Şimdi poliste.
Eine Luger. Die Polizei hat sie jetzt.
Savaş yadigarı bir Lugerle. Şimdi poliste.
Die Polizei hat sie jetzt. Eine Luger.
Parmak izi bizde varsa poliste de vardır.
Haben wir die Abdrücke, dann die Polizei auch.
Alice, kolye nasıl poliste olsun?
Alice, wie sollte die Polizei die Kette haben?
Ben poliste değilim. Dez ve Edelein dairesindeyim.
Ich bin nicht bei der Polizei, sondern bei Dez und Edele.
Pek çok kişi poliste yolsuzluktan söz eder, ama kimse görmez.
Man hört viel über Korruption bei der Polizei, aber nie sieht man was.
Poliste tanıdığım tek kişi sen değilsin.
Du bist nicht der einzige, den ich bei der Polizei kenne.
Nadine, Gautiernin poliste tanıdıkları olduğunu söylemişti.
Nadine sagte, Gautier kenne Leute bei der Polizei.
Poliste birini tanıyoruz değil mi?
Kennen wir jemanden bei der Polizei?
Poliste barış görüşmesi yapabiliyorsa… bizi şimdi, burada kurtarabilir.
Wenn er in Polis Frieden aushandeln konnte, dann kann er uns hier und jetzt retten.
Poliste hiçbir ipucu yok.
Noch hat die Polizei keine Spur.
Evet, halkı Poliste savaşırken, ayak işi yapan bir kralım.
Ja, ein König, der Botenjunge spielt, während sein Volk in Polis Krieg führt.
Evet, Poliste kendi halkı savaştayken ayak işleri yapan bir kral.
Ja, ein König, der Botenjunge spielt, während sein Volk in Polis Krieg führt.
Poliste sorun yok, herşeyi yalanlıyorlar, bize sorun çıkaramazlar.
Die Polizei leugnete alles. Die können uns nichts tun.
Mektubun poliste olduğundan şüphem yok.
Es ist zweifelsfrei, dass die Polizei ihn hat.
Sonuçlar: 154, Zaman: 0.0389

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca