POMPALAMAK - Almanca'ya çeviri

Pompalamak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Yeni bir kadın bulup sevmek ve pompalamak için.
Eine neue Liebe finden… fürs Bang-Boom-Machen.
Basını evde nasıl düzgün şekilde pompalamak.
Wie man die Presse zu Hause richtig drückt.
Daha sonra kanala heksidin( 400 mi) pompalamak ve 10-15 dakika beklemek gerekir.
Weiter in den Kanal ist es notwendig, Chlorhexidin( 400 ml) zu pumpen und 10-15 Minuten zu warten.
Size oyun boyunca kahraman pompalamak gerekir.
Sie müssen die Helden im Laufe des Spiels zu pumpen.
Bir basın kızını pompalamak nasıl.
Wie man die Presse eines Mädchens aufpumpt.
Isıyı daha sıcak suya daha soğuk havaya pompalamak daha verimli olabilir mi?
Kann es effizienter sein, Wärme in wärmeres Wasser zu pumpen als kühlere Luft?
Seni Köpek gibi pompalamak istiyorum.
Ich will dich ficken wie ein hund.
Vücut fonksiyonlarının diğer memeliler gibi olduğunu varsayarsak, kalbi 2.449 kg vücut ağırlığını taşımak için gerekli oksijeni sağlamak üzere büyük miktarda kan pompalamak zorunda kalacaktır.
Vorausgesetzt, dass seine Körperfunktionen normal sind, müsste sein Herz eine große Menge Blut zur Sauerstoffzufuhr durch seinen Körper pumpen, damit er sich mit 2 430 kg Körpergewicht bewegen kann.
Sıvıyı yüksek basınçla yer altında ki depoya pompalamak, yıkıcı çevresel sonuçlara yol açabilecek doğal gazları açığa çıkardı.
Indem mit Hochdruck Flüssigkeit in unterirdische Schiefervorkommen gepumpt wird, wird durch Fracking natürliches Gas freigegeben, dies kann aber zu verheerenden Umweltschäden führen.
Sık sık hemşirelik yapmak ve aralarına pompalamak, üretimi arttırmaya yardımcı olan tek yoldur.
Häufig zu pflegen und dazwischen zu pumpen ist der einzige sichere Weg, um die Produktion zu steigern.
Ana fikir mahkumları bir yere kapatıp hava kanallarından içeriye karbon monoksit pompalamak.
Die Idee ist, die Wohnquartiere der Gefangenen zu versiegeln und Kohlenmonoxid aus der physikalischen Anlage, in die Lüftungskanäle, zu pumpen.
ancak suyu yataktan elle pompalamak çok daha karmaşıktır.
es ist aber deutlich aufwändiger, das Wasser mit der Hand aus der Matratze zu pumpen.
bir kickboks gibi kalçaların kaslarını pompalamak istemiyoruz.
nicht die Muskeln der Hüften wie einen Kickboxer aufpumpen.
Pompalama için tüm karışımlar C6 olacak.
Wir brauchen für alle Pumpen C6.
Pompalar çekirdeğe su gönderemez. Enerji olmadan.
Durch den Kern. Ohne Stromversorgung pumpen die Kühlwasserpumpen kein Wasser.
Tam beynime pompalayan çelikten bir yüreğim var. Bugün kara, zehirli kanı.
Das schwarzes, toxisches Blut direkt in mein Gehirn pumpt. Heute habe ich ein Herz aus Stahl.
Pompala ve nefes al, dediler.
Sie sagten pumpen und atmen.
Pompalamaya devam edin!
Pumpt weiter,!
Küçük bir Brezilyalının damarlarına… hayat pompalayacak, lanet olası küstah bir… yabancı turistin kalbini.
Soll Leben pumpen in einen kleinen Brasileiro. Das Herz von einem arroganten Scheißgringo.
Pompalama pompa duyabiliyoruz, ama su zar zor dışarı damlar.
Wir können hören, die Pumpe pumpt, aber Wasser nur kaum tropft.
Sonuçlar: 43, Zaman: 0.0322

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca