Posta kutusuna Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Zırıltını posta kutusuna götür.
Sabah posta kutusuna bakmak için kapıya gittim.
Bir mektup yaz, posta kutusuna at, cevap bekle.
Posta kutusuna baktı ama bir şey almadı.
Cavanaughların posta kutusuna ne olmuş?
Bayan Allen, saat 18:00 civarında posta kutusuna gitti.
Outlook, ek temsilci bilgilerini yöneticinin posta kutusuna kaydeder.
İki kere pedal çevirdikten sonra gidonum şöyle oldu ve posta kutusuna çarptım.
Son mektubunu yanlışlıkla komşunun posta kutusuna atmış.
Yarın bakacağım posta kutusuna.
Cep telefonu faturaları posta kutusuna gidiyormuş.
Yalnızca iki komşunun posta kutusuna çarptım.
Bu boyutların posta kutusuna sahip olması gerekir.
Başka bir eski sevgilimin posta kutusuna… ölü bir sincap koymak için doğu yakasına geçecektim.
Başka bir eski sevgilimin posta kutusuna ölü bir sincap koymak için doğu yakasına geçecektim.
Bir bağlantı göndererek boşluk herkesin posta kutusuna kaydeder ve üzerlerinde belge işbirliği daha kolaydır.
Şu mektubu saat onikiden tam bir kaç dakika önce Portland Meydanındaki posta kutusuna atmanı istiyorum.
Eski paylaşım modelinde, alıcı takvim sahibinin posta kutusuna doğrudan erişir.
Eski paylaşım modelinde, alıcı takvim sahibinin posta kutusuna doğrudan erişir.
Biliyorum. O bileti posta kutusuna koyduğum andan itibaren de… bunu geri alabilmek için elimden gelen her şeyi yaptım.